6 Aralık 2017 Çarşamba

Benim Hikayem 4





Bu yazıyı okuyorsanız gerçekten merak ediyor ve beni seviyorsunuz demek ki🙈
Bu gün 2. Seans kemoterapi biteli 10 gün oldu, 1. Nasıl geçti derseniz yerden yere vurdu desem az olmaz , 2. Seansta ilacı verirken de aniden bir alerji gelişti ve bayağı kötü bir deneyimdi ama 5 dk içinde hızla müdahale ederek geçirdiler , çok sık rastlanılan bir durummuş ama benim başıma ilk defa geldiği için oldukça korktum tabi, neyse ki sevgili Avil bana çok iyi geldi.
Bu ikinci seansa kadar elbette saçlarım oldukça döküldü, sevgili hemşirem 15. Günden sonra dökülmeye başlar dedi ve tam dediği zamanda koca koca tutamlar şeklinde saçlarım dökülmeye başladı, bu arada kafa derim çok acımaya ve ağrı yapmaya da başlayınca doğru kuaföre gidip saçları kısacık kestirdim, ve kestirir kestirmez büyük bir rahatlık geldi ağrı ve acılar geçti.
Bu süreci kızıma saç bakımı yaptırıyorum ve o yüzden bazen bu şekilde saçları kestirerek bakım yapılıyor diye açıklama yaptık, çünkü ilaç tedavi falan gibi açıklamalar kafasını karıştırabilirdi

Saçımı ilk kazıttığımda Deniz bana bakıp biraz ağlamaklı oldu sonra da anne keloğlana benzemişsin dedi  ve buna karşılıklı kahkahalarla güldük:)))

Tabi bu arada peruk da aldık hem de 2 tane , eğer benim durumumda olanlar varsa kesinlikle imitasyonları tercih edin derim çünkü gerçek saç peruklar çok güzel durmuyor ve sık bakım istiyor ayrıca da gereksiz pahallı, o yüzden benim tercihim imiyasyon olanlar oldu.

Bir diğer sorun ağız içindeki yaralar oldu, özellikle kemoterapiden sonra 10 gün içinde ortaya çıkıyor, iyi beslenmek çok önemli, sofrada her besinden olmalı, kurubaklagil ve protein(kırmızı et, balık vb) mutlaka öğünlerde bulunmalı. Eğer mide bulantısı çok olursa doktorunuzun yazdığı ilaçlar çok iyi geliyor.Benim çok fazla olmadı ama olduğunda da ilaçlarla geçirebildim.

Diş bakımı ve ağız bakımı için önerimse çok yumuşak fırçalı bir diş fırçası( benim kullandığım İsviçre markası Harika bir ürün mükemmel diş fırçası.ve tavsiye ediyorum, çünkü yaraları arttıran sert kıllı fırçalar oluyor, elbette fırçaladıktan sonra mutlaka her seferinde  yeni yaptığınız karbonatlı su ile ağzınızı çalkalamak olmalı, ben yarım su bardağına 1 çay kaşığı koyarak yapıyorum.

Bir diğer önemli sorun ise özellikle ilk bir hafta kan değerlerinin düşmesi sebebiyle yoğun bir yorgunluk, halsizlik hissedilmesi ve kemik ağrıları olabiliyor, ben bunları ilk seansta yoğun yaşadığım için , doktoruma ilettim ve bana bu seans sonrası için içinde vitaminlerin olduğu serum yazdı, sonrasında 3 gün bu serumu taktırdım ve oldukça faydasını gördüm .

Bir diğer bana önerilen ürünlerden bir tanesi Enaunt denilen , bir çeşit siyah üzümün mantardan korunmak için kendi bünyesinde ürettiği bir maddenin , özellikle kemoterapi döneminde hastayı zinde tuttuğu ve kötü hücreleri de vücuttan uzaklaştırdığı iddİası var.Bu dönemde bitkisel olan her şeyi denemek , tabi doktorunuza sorduktan sonra bence yapılmalı çünkü ben alternatif  tıbba inanan biriyim ve kesinlikle faydalı olduğunu düşünüyorum.Ama kesinlikle çok iyi araştırıp doğru kaynaktan bu ürünlere ulaşmak çok önemli.

Ve iki bitkisel destek daha kullanıyorum, bunlardan bir tanesi probiyotik olan , kemoterapinin barsaktaki yan etkilerini tamamen yok etti diyebilirim
Diğer ürün ise zerdeçal ekstresi, ayrıntılı bilgi zerdeçal-faydalari nda mevcut.






        Günler zor geçiyor bu süreçte, çok ağrı çektiğim zamanlarda bazen artık yeter tedaviye devam etmeyeceğim diyorum, daha iyi olduğum günlerde az kaldı dayan diyorum.
 Sevgili psikolog Serap Duygulu bu  durum için şöyle diyor , bu yaşananlar kutsal acılar, 
ne kadar da doğru,
yine de kutsal bile olsa kimsenin acı yaşamaması dileğiyle...                                                        

1 Kasım 2017 Çarşamba

Benim Hikayem 3



  Yine hastane yolu  gözüktü bana,
 çünkü onkotype(http://www.oncotypeiq.com/en-US) denen testin sonuçları geldi Amerika'dan,
sonuç orta düzey çıktı yani biraz kemoterapi görmem gerekiyor .
Peki nedir bu test derseniz , 
benim gibi erken teşhis meme ca(http://www.turkkanserdernegi.org/ )vakalarına kemo yapılsın mı yapılmasın mı testi kısaca, 
bu test dünyada sadece Amerika ve Yunanistan'da yapılıyor, o yüzden oldukça pahallı ama yapılması mutlaka gerekliliği kousunda önce doktorumuzun önerdiği ve bizim de inandığımız bir testti.
İyi ki de yaptırmışız çünkü bu test sayesinde standart olması gereken kemo dan (kemoterapi ismini ben kısalttım)daha az miktarda kemo ilacı almış olacağım🙏
Tedavi yarın başlıyor, heyecanlı mıyım ?Evet , hatta biraz gerginim:(İnsan böyle bir deneyimi kabullense de bu yaşta neden ben diye düşünmeden de edemiyor).
Bu ilaç yapılınca neler yaşayacağım, yan etkileri olacak mı ?Ağır mı geçecek kolay mı? Bir sürü bir sürü soru var kafamda .
Ve şunu öğrendim ki siz yaşamadıkça başkasının ne hissettiğini, acısının ne boyutta olduğunu anlayamıyorsunuz.
Geçirdiğim ameliyattan sonra öyle bir ağrı çektim ki daha önce çektiğim hiç bir ağrıya benzemiyordu, o yüzden herkes yaşadığını biliyor 
ve biri hakkında yorum yapmadan o kişinin ayakkabısıyla bir ay yürümelisin ki onu anlayasın diyor atasözü,o kişinin yaşadıklarını anlayabilmen için,,

Onkololoji doktoruyla görüşürken tabi ki ilk sorduğum saçlarım dökülür mü oldu, bunun benim için çok önemi yok ama canım kızım saçlarımı taramayı çok sevdiği için, ona nasıl açıklayabiliriz kısmını düşündüm tabi önce 
ve dökülme olma ihtimali yüksek olduğu için kuaföre Denizle gittim ve bakım için saçlarımı kestirmem gerekiyor deyip oldukça kısa kestirdim saçlarımı.
Döküldüğü zaman da bakım için kestirmem gerekti ama en yakın zamanda çıkacak diye bir  açıklama yapmayı düşünüyorum😉
Zor süreç kolay değil yaşayanlar benim için,
ama yine de çok şanslıyım,
erken teşhis edilmesi, doğruluğuna inandığım tedavileri yaptırmış ve ve yaptırıyor olmam, çok çok iyi doktorlara tedavi olmam, ailemin ,sevdiklerimin hep destek olması yanımda olması ..şükür💜
Ve bana bu aralar iyi gelen bir kaç cümle ;

"Bu sadece bir deneyim iyi olacaksın.Bu deneyimi aşacak ve iyi olacaksın.Deneyime teslim olma, ona sahip ol.İçindeki Potansiyele sığın.İyi olacaksın.Bu sadece bir deneyim.Senin yüklediğin kadar anlamı olacak hayatında, istersen basit bir deneyim.Anlam yükleme .İçinde büyütme.Potansiyelinin peşine düş, iyi olacaksın.." Aeden

Sevgiyle Kalın:)

22 Ekim 2017 Pazar

Gebelik Sürecinde Anne ve Bebeğin Sağlığı İçin Nelere Dikkat Edilmeli









Gebelik süreci annenin sağlığına özellikle dikkat etmesi gereken bir süreç, çünkü bu süreçte hem annenin hem bebeğin sağlığını etkileyen faktörler oldukça fazla,
özellikle bu dönemde  dikkat etmemiz gerekenleri sizler için özetledim,
keyifli okumalar:)

1.Çevresel Tehlikeler;

Eğer çalıştığınız ya da yaşadığınız ortamda radyasyon, kimyasal maddeler , enfeksiyon hastalıkları gibi tehlikeli durumlar mevcutsa , mümkün olduğunca bunlardan uzak durmak uygun olacaktır. Temizlik maddelerinin de içinde kimyasallar olduğu unutulmamalı, mümkün olduğunca onlar da kullanılmamalıdır .Günümüzde yoğun trafik ve yol açtığı çevre kirliliği de hamileliği etkileyen faktörlerden maalesef,ne kadar mümkünse o kadar uzak durulmalı ,

2.Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme
Araştırmalar gösteriyor ki özellikle yüzme ve yürüme gibi düzenli yapılan egzersizler kan dolaşımın artmasına ve dolayısıyla bebeğin beyin gelişimine destek olmakta, bunun yanında dengeli beslenip aşırı kilo almamak da çok önemli.Ayrıca gebelikte yaşanabilen bacak krampları, varisler ve sırt ağrıları için de egzersiz , bu şikayetlerin azalmasını sağlıyor.
Özellikle yüzme egzersizi uzmanlar tarafından en çok önerileni, çünkü yüzme sırasında kol , bacak ve karın bölgesindeki tüm kaslar çalışıyor,ayrıca yaralanma olasılığı yani düşme, bir yere çarpma gibi kazalara pek rastlanmayan bir spor olması da önemli.Bir diğer güzel tarafı , özellikle son aylarda artık ağırlığı artan annenin suda kendini daha hafif hissetmesi ve rahatlaması , bu da annenin hem fiziksel hem de ruhsal anlamda daha iyi hissetmesini sağlıyor. 

Gebelik egzersizlerine başlama zamanı, süresi ve dikkat edilecek noktalar;
·         Gebelikte egzersizlere 4-5. ayda başlanmalıdır.
o   Düşük riski iyice azaldıktan sonra.
o   Egzersizlere başlamadan önce ve hangi egzersizlerin yapılacağı hakkında kesinlikle uzmana danışılmalıdır. 
·         Egzersizler tıbbi bir riski olmayan tüm sağlıklı gebelere önerilir.
o   Vücudu esnetir.
o   Kan dolaşımını hızlandırır.
o   Doğumun daha kolay yapılmasını sağlar.
o   Kilo alımının daha kontrollü olmasını sağlar.
o   Anne adayının herhangi bir risk durumu söz konusu değilse ve doktor olurunu verirse, anne önceden alışık olduğu pek çok sporu veya işe bağlı çalışma koşullarını devam ettirebilir (koşma, yüzme ve hatta ağırlık kaldırma gibi)
·         Egzersizler her gün yapılmalı, ilk zamanlar her hareket 2-3 defa ve 5-10 dakikalık süreyle, sonraları günde 15-20 dakikaya kadar yapılmalıdır.
·         Egzersiz yaparken odanın iyi havalanması, rahat elbiseler giyilmesi ve mesanenin(idrar kesesi) boş olması gereklidir.
·         Her hareket arasında tam gevşeme sağlanmalıdır. Hareketler aşırı yorgunluk hissi yaratmamalıdır.
·         Herhangi bir ağrı anında egzersiz hemen bırakılmalıdır.
Egzersiz sırasında ;
·         Aşırı sıvı kaybetmemeye yani çok terlememeye özen gösterilmeli, sonrasında bol su içilmelidir,
·         Çok sıcak ve nemli havalarda veya ateşiniz var ise egzersiz yapmamaya özen gösterilmelidir,
·         Açık havada yapılan egzersiz sırasında açık renk ve pamuklu giysiler seçlmeli,
·         Ve tabii hamilelik esnasında alınması gereken ekstra kalorinin alındığından emin olumalı
Gebelikte duruş ve hareketler konusunda bilinmesi gereken önemli kurallar:
·         Dik Durma: Gebelik süresince dik oturmak / yürümek ve sırta fazla yük bindirmemek sırt ağrılarının önlenmesi açısından çok önemlidir.
·         Eşya Tasıma: Yerden bir şey kaldırırken dizleri büküp sırt dik tutmaya çalışılmalıdır.
o   Yüksek bir yerden eşya indirmeye çalışılmamalıdır. Belin korunması açısından ağır kaldırılmamalıdır.
·         Günlük İşleri Yaparken: Yere yakın çalışmaya özen gösterilmelidir.
o   Ayakta beli bükerek öne eğilmek yerine dizlerin üzerine oturarak ev işleri yapılmalıdır.
·         Yatarken: Gebeliğin sonlarına doğru bir bacağı küçük yastıklarla destekleyerek yatılmalıdır.
o   Başın altına çok fazla yastık konulmamalıdır.
o   Son aylarda sırtüstü düz yatılmamalı, bu şekilde yatış bebeğe giden kanı, dolayısıyla oksijeni azaltır.
o   Bunun yerine sol yan pozisyon tercih edilmelidir.
 
  
Gebelik Döneminde Beslenme
Gebelikte fazla kilo almamak için kesinlikle zayıflama diyeti yapılmamalıdır,Bir gebenin ortalama günlük kalori ihtiyacı normalde alınan kalorinin sadece 300 kkal kadar fazlasıdır , yani normal kiloda hamile kalmış bir gebe ,günde yaklaşık 1900-2500 kkal kadar alsa yeterli olacaktır.Gebelikte beslenmenizde, şeker ilaveli hazır gıdalardan ve katı yağ kullanımından kaçınmanız kilo kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır
Neler yapılabilir?
·         Öğün atlamadan sık sık ve azar azar beslenmelidir.
·         Et ve et ürünleri, kuru baklagiller: Protein, demir, B vitamini ve çinko yönünden zengindir.
o   Her gün 2 öğün
·         Süt ve süt ürünleri: Kemik ve dişlerin yapısını oluşturan kalsiyumun en iyi kayna- ğı, süt, yoğurt, peynir, kefir gibi gıdalardır.
o   Her gün 2 öğün
·         Ekmek ve tahıllar: Temel enerji kaynağıdır.
o   Her öğünde az miktarda tüketilmelidir.
o   Tam buğday ekmeği, tahıllı ekmek ya da köy ekmeği tercih edilmelidir.
·         Sebze ve meyveler: A ve C vitamini gereksinimi bu gruptan karşılanır.
o   Günde 3-4 öğün yenmesi gerekir.
o   Bu grup gıdalar bağırsak faaliyetleri açısından da bol tüketilmelidir.
o   Gebelik döneminde sindirim ve boşaltım sistemi daha yavaş çalışmaya başlar, bu sebeple bu sistemlerin kolay çalışmasını sağlayan sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesi çok önemlidir.
·         Kuru meyveler ve kuru yemişler: Enerji kaynağıdır.
o   Demir ve kalsiyum açısından zengin olup bağırsak faaliyetleri için de gereklidir.
o   Bebeğin anne karnında sağlıklı bir şekilde kilo almasına da katkıda bulunurlar.
·         Su: Günde 2,5 - 3 lt (10 -15 bardak) su içilmelidir.
o   Hem annenin hem de bebeğin metabolizmasının çalışması için gebelik döneminde annenin günlük olarak yeterli su tüketimi çok önemlidir.
o   Anne karnında bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısının da sürekli olarak yenilenip temiz kalması açısından gebelik döneminde günlük olarak annenin yeterli su tüketmesi çok önem taşımaktadır.
Gebelikte özellikle:
·         Çay ve kahve gibi içecekler kansızlık ve çarpıntı yapacağından az tüketilmelidir.

Önemli Not:Bazı uzmanlar gebelikte kahve tüketiminin sadece 2 fincan kadar olmasında bir sakınca görmezken, bazı uzmanlar ise gebelikte kesinlikle kahve içilmesini önermiyor çünkü kahvede bulunan kafeinin en az nikotin ve alkol kadar zararlı olduğunu ve bunun bebeğin kalp atışlarını hızlandırabileceği için içilmemesi gerektiğini belirtiyorlar.Ayrıca kafein vücuttaki demiri de emdiğinden , annenin demir rezervlerini azaltacaktır.
Bu konuda özellikle gebeliğinizi takip eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanınıza danışmanız ve onun rehberliğinde hareket etmeniz önemli.

·         Demir yönünden zengin (et, balık tavuk, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek, karaciğer, dalak, üzüm, ceviz, pekmez, kayısı) gıdalarla daha çok beslenilmelidir.
·         Tek besin ağırlıklı (sadece kara lahana gibi) beslenmemelidir.
·         Anne ve bebeğinin sağlığı için yaşam boyu iyotlu tuz kullanılmalıdır.
·         Oruç tutulması sakıncalıdır.
Çünkü anne uzun süre aç ve susuz kalırsa şeker ve tansiyon değerlerinde ani düşüş ve yükselmeler olur. Bu da hem annenin hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkiler.
o   Ayrıca annenin uzun süre aç ve susuz kalması bebeğin yetersiz besin almasına ve annede var olan besin depolarını kullanmasına sebep olur. Bu durum annenin sağlığını olumsuz yönde etkiler.

İlaç Kullanımı
Gerekli olmadıkça ilaç kullanılmamalı, parasetamol grubu ilaçların bile tam etkisi bilinmemektedir, eğer bir hastalığınız olursa öncelikle uzman doktorunuza başvurmalı ve ona gore ilaç kullanmalısınız

Alkol Kullanımı
Bebeğin beyin gelişimine zarar verebilecek olan Fetal Alkol Sendromu yapabileceğinden alkol alınmamalı veya doktor önerisine göre sınırlandırılmalıdır

Sigara Kullanımı
Bebeğin büyüyen beynine giden kan akışını ciddi olçüde sınırladığından hiç kullanılmaması önerilmektedir, ayrıca nikotin annenin ve dolayısı ile bebeğin kalp atışlarını hızlandıracağından  anneye ve bebeğe zarar verebilir.


Kan Basıncının Dengede Tutulması
Kan basıncının yüksek olması plesentadan bebeğe yeterli kan akışının olmasını engelleyecektir, gebelik boyunca doktor kontrolü ile kan basıncı dengede tutulmaya  çalışılmalıdır


Balık  Yağı Takviyesi
İçerdiği yağ asitleri sebebi ile beyin gelişimde önemli rol oynadığından doktorunuzun tavsiye ettiği balık yağı takviyesini kullanabilirsiniz.
Bunların yanında güneşe çıkıp D vitamini almanın ve elbette stressiz bir ortamda gebeliğinizi geçirmeye çalışmanın da bebeğinizin sağlıklı gelişmesine mutlaka desteği olacaktır.Eğer stresli bir işte çalışıyorsanız erken izin almanız uygun olabilir.
Sevgiyle Kalın:)



18 Ekim 2017 Çarşamba

Benim Hikayem 2

   


Evet hikayemin bu bölümünde anlatacaklarımda ,
bu ameliyatı geçirecek olan veya meme kanseri  tanısı konmuş,
ya da genetik testte riski çok yüksek çıkmış ve benim olduğum ameliyatı olmaya karar vermiş  kadınlara biraz da olsa neler yaşayabilecekleri konusunda bilgi vermek, içlerini rahatlatmak niyetim..

Meme kanseri tanısı her 8-10 kadından birine konan bir tanı , fakat hala etrafımda görüyorum ki kadınlar ultrason yaptırmaktan, kontrole gitmekten imtina ediyor ve kontrolünü geciktiriyor 
ya da hiç yaptırmıyor , bu hastalık her kadının başına gelebilir, 
ama siz dikkatli olup kontrolünüzü yaptırdığınız zaman gelse bile aynı benim yaşadığım gibi tedaviniz çok kısa ve hayat kurtarıcı olur.

Bir anne olarak unutmamamız gereken, bu hayat sadece bize ait değil artık, çocuklarımızın sağlıklı anne babalara ihtiyaçları var ve en büyük sorumluluğumuz öncelikle  kendi sağlığımızı korumak.
o yüzden lütfen ama lütfen kontrollerinizi geciktirmeden zamanında yaptırın diyorum.

Benim ameliyatımın ardından yaklaşık 3 hafta geçti ve gerçekten çok zor geçti, çünkü yapılan ameliyat şu şekildeydi; sol memede olan kitlenin sağ memeye geçme ihtimali yüksek olduğu için her iki meme dokum alınarak yerlerine slikon madde koyuldu(Deri koruyucu mastektomi). 

Bu elbette diğer meme büyütme operasyonlarından farklıydı çünkü hiç meme dokusu kalmadığı için kas altına yerleştirilen protezlere destek amaçlı file şeklinde maddeler koyuldu.Ayrıca sadece derinin bu protezleri tutması, ciltte dolaşım yetersizliği oluşturma riskini arttırdığı için de sonrasında bazı sıkıntılar yaşanabilirdi.
İşte bu operasyon sonunda çok fazla kas ağrısı yaşadım ki hala hafiflese de yaşıyorum, ve cilt yüzeyinde bir besleneme problemi yaşadım,

ama bunların hepsi önemli düzeyde azaldı ve bir aya kadar hiç bir sıkıntı kalmayacak  ve seneye bu günlerde bunların hiç birini hatırlamayacağım ,iyi ki zamanında kontrolümü yaptırıp bu kitleyi erken teşhisle bulmuş , en iyi tedaviyi yaptırmışım diyeceğim.

Önemli olan  bence hayatta yaşadığımız her deneyimi içselleştirmeden kabul etmek, , deneyimi asla reddetmemek,onu yaşamak, gerekli olanı yapmak ve iyileşmek, sonunda iyileşeceğini ve bunun da geçeceğini düşünmek..

 Peki;

Meme Kanserinde Erken Tanı Neden Önemli?

Erken tanı , hastalığın henüz sadece memede sınırlı olduğu dönemde teşhis edilmesidir.
Erken evre meme kanseri, tedavisi mümkün bir hastalıktır.
Erken tanı hastalıktan ölümleri azalttığı gibi, çoğu zaman memenin korunmasını da sağlar, ayrıca koltuk altı lenf bezlerinin tümünün de alınmasından kaçınılmış olur,
böylelikle ameliyatların getireceği yan etkiler oldukça azalmış olur.

Muayenede Elime Kitle Gelmediği Halde Meme Kanseri Olabilir Miyim?

Evet .(Ki aynen benim de elime kitle gelmiyordu ve rutin muayenemde ortaya çıktı)
Meme kanserinde erken tanıda asıl hedef hastalığın klinik bulgu vermediği dönemde,henüz kitle oluşturmamışken ve hiçbir şikayete yol açmamışken  teşhis edilmesidir.Bu da ancak kanser tarama programları ile olur.

Hangi Sıklıkla Meme Muayenesi Olmalıyım?

Kadınlar hiç bir şikayetleri olmasa da düzenli olarak meme muayenesi olmalıdır,
ortalama risk grubundaki kadınlar 25-40 yaş arasında 1-3 yılda bir klinik muayene olmalı ve meme kanseri konusunda  farkındalıklarını arttırmalıdırlar,
40 yaşından itibaren  yılda 1 kez klinik meme muayenesi ve mamografi yapılmalıdır.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Meme kanseri hiç bir şikayete yol açmayacağı gibi,
  • memede kitle,
  • ağrı,
  • şekil bozukluğu,
  • şişlik,
  • sertlik,
  • cilt çekintisi,
  • meme başının içeri çekilmesi,
  • kızarıklık,
  • kabuklanma, pullanma,
  • portakal kabuğu görüntüsü,
  • meme  başında kanlı akıntı,
  • bir memenin anormal büyümesi veya koltuk altında kitle olabilir.


Kaynak :VKV Amerikan Hastanesi   Meme Kanseri Broşürü


 Sevgiyle kalın:)



15 Ekim 2017 Pazar

.Anne olmaya karar verildiğinde bebek ve annenin sağlığı için nelere dikkat edilmeli?



Anne olmaya karar verdiğimiz andan itibaren hem fizyolojik hem de ruhsal sağlığımızın yerinde olması bebeğimizin sağlıklı doğması ve hatta ilerleyen yaşlarında sağlıklı bir hayat sürmesi açısından çok değerli ve önemli.
O yüzden anne olmaya karar verdiğimiz anda sorumluluklarımız başlıyor,

Eğer planlı bir hamilelik olacaksa annenin en az 6 ay öncesinden başlayarak  genel sağlık kontrollerinden geçmesi, bu sağlık kontrolünde ;

  • ·         ailesel bir hastalık öyküsü varsa ona göre önlem alınması veya tedavi yapılması,
  • ·         kronik bir hastalığı varsa ona göre ilaçlarının düzenlenmesi,/tedavi edilmesi  
  • ·         rutin yapılan bazı testlerinin yapılması ,
  • ·         aşılarının kontrolünün ve yapılması gereken aşılar varsa yaptırılması uygun olacaktır.


Bu kontrollerin bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından yapılması ve takip edilmesi gerekir.

Bunların yanında anne adayının fazla kilolarını atması, yağ dokusunu azaltıp kas ve kemiklerini güçlendirmesi gerekir, bunlar için de  eğer mümkünse düzenli spor yapması önemlidir
.Ayrıca vitamin ve mineralden zengin beslenme, D, B grubu vitaminler, çinko ve demir rezervlerini güçlendirmesi sağlıklı bir gebelik için dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Folik asit gibi bebeğin organların oluşumunda önemli rol oynayan maddelerin en az gebelikten3 ay önce başlanıp , gebeliğin 2-3 ayına kadar kullanması uygun olacaktır.Elbette bu tarz preparatların doktor kontrolünde alınması gerekir.Folik asitten zengin besinlerin ,örneğin;
  • Mercimek
  • Koyu yeşil yapraklı bitkiler(taze ıspanak, karalahana gibi)
  • Kuru fasulye
  • Turunçgiller
  • Tahıllı ekmek
  • Avakado,
  • Ayçekirdeği  gibi diyetinizde bulunması da folik asit almanızı sağlayacaktır.Gıdaları tüketirken,özellikle size alerji yapmamaları konusunda dikkatli olmalı, yukarıda bahsettiğimiz gıdalardan herhangi birine alerjiniz varsa kesinlikle tüketmemelisiniz.
Sevgiyle kalın:)

5 Ekim 2017 Perşembe

Doğum Çantasında Olmazsa Olmazlar



Artık doğum yaklaşıyor ve anne babayı bir telaş sardı, 
özellikle de ilk bebekse her kafadan bir ses çıkar, bebeğin doğar doğmaz neye ihtiyacı var, annenin lohusalıkta neye ihtiyacı var insan şaşırır.
Ya çok fazla alınır ya da hep eksik bir şeyler olur,
o yüzden sizin için hem bir anne hem de bir uzman olarak gerekli şeyler listesi hazırladım, umarım faydası olur,
tüm doğum yapacak anne adayları şimdiden sağlıkla bebeğinizi kucağınıza almanızı dilerim:)

Anne Adayı için;
1.Rahat emzirebilmeniz için ön taraftan açılan , terletmeyen, hareketi kısıtlamayan  pijama ya da gecelik-sabahlık (2-3 takım)
2.Annenin rahat etmesini sağlayacak, çok sıkmayan kıyafetler,
3.Emzirme sütyeni(kalın askılı ve pamuklu)-3-4 adet
4.Pamuklu külot-3-4 adet
5-Emici ped veya külot ped (Bazı hastaneler bunları verebiliyor, bu konuyu hastaneniz ile önceden konuşabilir hazırlığınızı ona gore yapabilirsiniz)
6. Göğüs kalkanı(tercih edilebilir) veya göğüs pedi(meme ucuna yapışabildiği ıslak kalıp enfeksiyon riskini arttırdığı  için tercih edilmeyebilir)
7.Çorap(mevsimine gore)
8.Altı kaymayan terlik
9.Emzirme yastığı(tercihen)
10.Size özel hijyenik malzemeleriniz(diş fırçası, saç fırçası v.b) ve makyaj malzemeleriniz
11.Kitap, dergi, sevdiğiniz müziklerin olduğu cd gibi rahatlamanızı sağlayacak şeyler

Bebek için;
1.En küçük boy çocuk bezi (1 paket)
2.Zıbın (2-3 adet)
3.Uzun kollu, bacaklı body (tulum) veya pijama (3 adet)-Mevsimine uygun seçilmiş ve pamuklu
4. Şapka -pamuklu (2 adet)
5. Patik –mevsimine uygun ve ortam sıcaklığına gore seçilmeli (2 çift)
6.Çorap –mevsimine uygun (3 çift)
7. Eldiven (2 çift)
8. Mevsime uygun yelek veya hırka (1-2 adet)
9. Bebek için mevsimine uygun örtü (1-2 adet)
10.Yumuşak küçük havlu (4-5 adet)
11. Önlük (2-3 adet)
12.Hastaneden çıkarken bebeğinizi taşıyabileceğiniz bir portbebe ve bebek bakım çantası
13.Yenidoğana uygun araç koltuğu
* Bebek kıyafetlerinin hepsi yıkanmış ve ütülenmiş olmalıdır.

*ilk ayda alt temizliği ve diğer vücut temizliği için ıslak mendil kullanımı önerilmiyor, onun yerine bu temizlikler ıslatılmış pamuk ile yapılmalı,

Sevgiyle Kalın:)

3 Ekim 2017 Salı

Benim Hikayem 1




Bir süredir ,bana çok yakın olan arkadaşlarımın bildiği ama instagramda paylaşmadığım hikayemi anlatma zamanını ancak bulabildim.
Anlatmalıyım çünkü her 8-10 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşır ve bu risk yaşla artar, sanıldığının aksine kalıtsal genetik mutasyonlar meme kanserlerinin sadece % 5-10 undan sorumludur
Bundan 3 hafta önce her yıl yaptırdığım rutin meme muayenesi zamanım gelmişti hatta geçiyordu, çalışırken bir fırsatı hemen yaratıp genel cerrahi muayenemden sonra, artık 40 yaşını doldurmuş olmam sebebiyle önce mamografi daha sonra meme ultrasonu yapılması gerektiği belirtildi ve hemen yapıldı.Sonuçlarda sol memede şüpheli bir dokuya rastlandığı ve Mr çektirmem gerektiği söylendi, hemen ertesi gün Mr çekimini yaptırmıştım bile.
Sonuçlar pek iç açıcı değildi ,dediler ki kalın iğne biyopsi yapmalıyız ama korkma sonuç kötü huylu bir kitle bile olsa çok küçük ve yolun en başında yakalamış olacağız.Elbette çok korktum kafamdan bir sürü kötü senaryo geçti ama korkunun hiç bir şeye faydası yoktu , sonucu bir an önce öğrenmeliydim.2 gün sonra iğne biyopsi yapıldı, sonuç için o dört gün bana dört sene gibi geldi.
Sonuç en nihayetinde çıktı , çıkar çıkmaz önce ben bakamadım bir hemşire arkadaşıma gösterdim, ben anlayamadım dedi, hemen sevgili doktorumu aradım sonucu gönderdim, 
30 sn sonra beni geri aradı "evet Handecim kitle malign ama hiç korkma çok şanslısın ve akıllı davranıp kontrolünü ihmal etmediğin için çok küçük yakalanmış , o yüzden tedavimiz çok başarılı olacak hiç merak etme"
Ne olursa olsun kendin hakkında böyle bir haber almak çok zor kabul edilebilir bir durum, hüngür hüngür ağladım elbette telefonu kapadıktan sonra, gerçekten bunu yaşayan ben miydim yoksa başkasının hikayesini mi izliyordum inanamadım, ama şunu biliyordum ;
ne yaşarsam yaşayayım ,kendi hayatım , sevdiklerim ve canım kızımın annesinin daha uzun yıllar yanında olmasını istediğim için elimden gelenin en iyisini yapmalı en doğru kararı en kısa sürede vermeliydim.

Görüştüğüm her iki meme uzmanı cerrah da bana ,genetik test yaptırmam gerektiğini, ama sonuç ne olursa olsun bendeki kitlenin cinsinin diğer memeye sıçrama ihtimali yüksek olduğundan, artık Türkiye'de de sıklıkla yapılan her iki meme dokusunun alınması ve yerine protez konulmasının bana en uygun tedavi yöntemi olduğunu söylediler.
Bu benim çok da düşünmeden evet dediğim bir ameliyattı, 
çünkü asıl olan sağlığıma kavuşmaktı, ve karardan yaklaşık bir hafta sonra ameliyat masasına yatmıştım bile, 
öyle güle oynaya hiç üzülmeden, aksine erken teşhis edildiği için sevinerek gittiğim bir ameliyat oldu benim için, tabii burada doktorlarıma olan sonsuz güvenin de verdiği rahatlık vardı , 
ne mutlu ki bana başarılı bir operasyon geçirdim sonunda.

Şu an operasyonun 12. Günündeyim, sıkıntılar ve ciddi ağrılar çekiyorum , ama dayanılmayacak şeyler değil bunlar benim için , yaşadığım tüm bu sürece şükrediyorum çünkü ERKEN TEŞHİS sizi hep bir adım önde tutuyor biliyorum.
Daha önümde bir kaç süreç var , bu süreçleri de ben yaşadıkça yazıp paylaşacağım ve bunları yazmamdaki en önemli sebep farkındalık yaratmak, rutin kontrollerinizi zamanında yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar vurgulamak,
Hadi şimdi tek yapmanız gereken bir randevu alıp doktora gitmek ve yaşınıza uygun tetkiklerinizi yaptırmak,


Sevgiyle kalın😊

Yaşlanan Nüfusla Artan Alzheimer

Bu güne kadar genelde gebeler , anneler ve bebekler üzerine yazdım, fakat biraz da yaşlılık ve bu süreçlerle ilgili yazmak gerektiğini düş...