22 Mayıs 2018 Salı

Hamilelikte Mide Bulantısını Azalltmak İçin Öneriler


   
Belki de çoğu gebenin en çok şikayet ettiği konulardan biri olan bulantı –kusma bireyden bireye değişiklik gösterebilir, hatta ilk gebelikte yaşamayıp 2. Gebeliğinde yaşayan anne adayları da olabilir.
     Genellikle en yoğun yaşanan dönem gebeliğin ilk 12 haftasıdır.
     Bulantı vücutta artan BetaHCG hormonu olarak adlandırılan hormon sonucu oluşan bir durumdur, artan koku hissetme duyusu da bulantıyı tetikler.
      Aslında bulantı , bebeğin organlarının oluştuğu ilk 3 aylık dönemde annenin herşeyi yemesini engelleyen bir mekanizma olarak da  kabul edilir.
    Özellikle halk arsında bebeğin  saçı çıkıyor veya bebek çok saçlı o yüzden mide bulantısı yaşanır söylemi doğru değildir.
   Eğer tiroid rahatsızlıkları, idrar yolu enfeksiyonu gibi durumlar da mevcutsa mide bulantısı artabilir.
     Mide bulantısını azaltmada aşağıdakileri uygulayabilirsiniz;
  • ·         Bulantıya sebep olan yiyecekleri yememek
  • ·         Az ve sık yemek
  • ·         Tuzlu birşeyler yemeye çalışmak
  • ·         Çok sıcak ve soğuk yiyeceklerden kaçınmak
  • ·         Katı ve sulu yiyecekleri aynı anda almamak
  •       Sabah yataktan kalmadan tuzlu kraker yiyerek bir süre bekledikten sonra yataktan kalkmak 
  •     Çok yağlı ve tuzlu gıdalardan uzak durmak,
  •     Yemek esnasında değil öğün aralarında su içilmek,
  •     Limon, zencefil çayı ve limonata bulantıyı gidermeye yardımcıdır. Taze zencefilden bir kaç dilim kesip bir fincan sıcak suya atarak 10 dakika demlenmesini bekledikten sonra çay gibi içebilirsiniz. Hatta bazen zencefili koklamak bile mide bulantısını geçirebilir. Yine aynı şekilde limon koklayabilir ya da çayınıza bir iki damla limon suyu ekleyebilirsiniz
  •       Tüm bunlara rağmen bulantı geçmiyor ve artıyorsa , annede kilo kaybı yaşanıyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır
Sevgiyle Kalın:)



5 Mayıs 2018 Cumartesi

Energetix Nedir

Energetix ile tanışmam  
Bundan yaklaşık 5 ay önce kemoterapi nin ikinci dozundan önce sevgili arkadaşım Elif elinde bir bileklikle bana geldi,bu bileklik Energetix takılarından biriydi ve bana çok iyi geleceğini , mutlaka denemem gerektiğini , zaten bir yan etkisi ,zararı da olmadığı için rahatlıkla kullanabileceğimi söyledi.Ben de kullandım ve inanılmaz faydasını gördüm, ağrılarım azaldı , mide bulantısı, diğer olumsuz yan etkilerin çoğu azalmıştı , şu an takılarım her daim üstümde .

Peki nedir bu Energetix takıları?

Energetix Takılarını diğer takılardan ayıran en büyük özellik; takıların içine entegre edilmiş Neomidyum mıknatısların bulunması. 
Bu mıknatısları diğerlerinden ayıran özellik ise; şu anda kullanılan en kuvvetli mıknatıslar ve de etkilerinin bitmesi, tükenmesi olmadığı gibi herhangi bir bakıma da ihtiyaç duymamaları. Etkisi yüzyılda %1 oranında azalma gösteriyor.
Mıknatıslar vücutta, kan dolaşım sistemi düzenlemekten, sinirsel uyarıma bağlı hormon bezlerinin aktivasyonuna kadar vücutta birçok olumlu etkiye sebep veriyor. 

Vücudun temel işleyiş fonksiyonlarındaki aksaklıkları düzene koyduğundan, temelden adını saymakla bitiremeyeceğimiz birçok rahatsızlıklarda bir rahatlama sağladığını gözlemliyoruz.
Mıknatısla Manyetik Terapi uygulamanın, en güzel yanı da ; %100 yan etki olmaması.Ağızdan alınan, vücutta kimyasal tepki yaratabilecek bir ürün değil. Bu konuda yapılmış yüzlerce çalışma, her seferinde yan etki olmadığını ortaya koymuş. 
Kullanıcıların istatiki olarak %92 sinde olumlu etkide bulunmuş.
Çin tıbbına göre insan vücudunun yaşamsal faaliyetinin devamı için gerekli olan Manyetik alanın 600-800 gauss olduğu, kaliteli bir yaşam için ise 1200 gaussluk bir Manyetik alanın yeterli olabileceği söylenmiş. 
Energetix takılarının %95 1200 gaussluk mıknatıslarla donatılmış durumdadır.

  •                                            Çocuklar için de sevimli takılar mevcut

Özellikle Manyetik alan gücü en kuvvetli ürünler olarak 2200 gauss gücünde olan kalp denilen ürün oldukça etkili .Ve kapağıyla beraber gelen ürün, vücudun her bölgesine kıyafet üzerine kapağıyla sıkıştırılarak uygulanabilir olması açısından da en çok satılıp kullanılan ürünlerdir.
Bunun yanında 2. Sırayı; içtiğimiz "ölü su" diye tabir edilen konserve suları, Manyetik alan yaratarak, doğa da bulunan kaynaktan ilk çıkmış su haline geri kavuşturarak, "canlı su"( molekül yapısı ince, partikülleri en küçük boyuta indirgenmiş, içildiğinde hücre zarından içeri nüfus edebilecek küçüklüğe ulaşmış) içmemize ve de Sudan maximum faydayı sağlamamıza sebep oluyor.
Bu suyun da faydaları saymakla bitmiyor gerçekten... Kendi başına da çok özel bir ürün olmasının yanında, tavsiye edilen kombine tedavi etkisi açısından, hangi ürün alınırsa alınsın yanında mutlaka bir de su çubuğu kullanılması yönünde.
Vücuda bu yolla suyla alınan oksijen ve diğer minerallerin, vücuda uygulanan mıknatıslarla da kan dolaşımı düzenleyip sirkülasyonu sağlanmış oluyor

Yine sağlık seti olarak düşündüğümüzde bu setin bir diğer ürünü sayılabilecek tabanlıklar da ise 6 adet mıknatıs ayak altındaki refleksoloji noktalarına denk getirilmiş haldedir. Ve bu sayede vücudun birçok noktasına ve genel yorgunluk haline etkisi büyüktür.

Önemli olan eğer bir kişinin sağlıkla ilgili bir problemi olduğunda, problemli olan bölgenin tespiti ve teşhisinden  yola çıkılarak doğru ürünün kullanılması gerekiyor.
Manyetik Alan neden gerekli?

Dünyamız bir manyetik alanın içersinde , eğer bu manyetik alan olmasaydı yaşam da olamazdı, çünkü dünyadaki bu manyetik alan bizi güneşten direkt gelen zararlı solar ışınlardan ve kozmik radyoaktif ışınlardan koruyor,
İlk uzaya giden astronotlar dünyaya döndükten sonra vücutlarında ağrı, eklem ağrısı gibi rahatsızlıklar yaşadıkları görülmüş , bunun da sebebi araştırıldığında dünyada bulunan manyetik alanın dışında bir süre yaşadıkları için ortaya çıktığı sonucuna varılmış.
Onların tedavisi olarak da bu ürünler üretilmiş ve alternatif bir tedavi olarak kullanılmaya başlanmış.1976 ise Prof.Nakagawa 12.000 uykusuzluk, kronik ağrı, huzursuzluk yaşayan hastada bir araştırma yapmış, ilk alınan kan örneklerinde Alyuvarların(. Görevleri içlerinde taşı­dıkları hemoglobin molekülü sayesinde oksijen ve karbondioksit taşımaktır.) kirli bir Demir görünümünde ve birbirine yapışık olduklarını görmüş, daha sonra bu hastalara 2 ay boyunca manyetik bant uygulaması yapılmış  ve sonuç;
%92 oranında hastada alyuvarların birbirinden ayrılmış olduğu ve hastaların şikayetlerinin bittiği olumlu sonuç elde edilmiş, en önemlisi de %100nde herhangi bir yan etki olmaması👍🏻😊
Aslında manyetik alanla tedavinin geçmişi yaklaşık 3000 yıllık, ilk olarak Kleopatra nun takılarında mıknatıs a rastlanmış, şamanist şifacılar da kullanmış, Osmanlı da da kullanılmış ve çok eski zamanlarda yük ve insan taşıyan atların dinlenmesi için üzerlerine manyetik örtü örtülürmüş.
Psikolojik mi?
Psikolojik olup olmadığını ölçmek için de bir araştırma var ;
Erken dönem çocuk felci ve kas tutulması olan 50 hastadan 29 una manyetik tedavi, 21 ine de placebo uygulanmış , sonuç;manyetik tedavi olanların %80 i iyileşirken, pleaebo ilaç alanlarda %10 iyileşme görülmüş.

Etkileri saymakla bitmiyor,
Alyuvarların kanda ayrışarak görevini tam olarak yapmasını sağlıyor
Hormon bezlerinin aktivasyonunu sağlıyor
Melatoninin daha fazla salgılanmasını sağlıyor(ki kanser oluşumunu engelleyen faktörlerden biridir)
Seratoninin daha fazla salgılanmasını sağlıyor.

Bu kadar faydası olan, hiç bir yan etkisi olmayan , ayrıca takıları da dizayn olarak şahane olan takıları kullanmamak için bir sebep yok, ayrıca paslanmaz çelikten yapılan takılar cilde zararsız ve alerji yapmaz.
Bir rahatsızlığınız olsun olmasın mutlaka bu takılardan bir kaç tanesini üstünüzde taşımanızı şiddetle öneriyorum.
Takıların  modellerini , akıllı telefonunuza Energetix uygulaması olarak indirebilir ve oradan inceleyebilirsiniz.
Temin etmek için de bana ulaşabilirsiniz .

Sevgiyle kalın😊

Meme Ucu Yaraları Nasıl Önlenir?

💙Çoğu yeni annenin en büyük kabusudur meme ucu yarası, neredeyse  bu sorunu yaşamayanımız yoktur , o yüzden sizin için aşağıdaki videoyu çektim,
işinize yaraması dileğiyle,
sevgiyle kalın:)👇

Yaşlanan Nüfusla Artan Alzheimer

Bu güne kadar genelde gebeler , anneler ve bebekler üzerine yazdım, fakat biraz da yaşlılık ve bu süreçlerle ilgili yazmak gerektiğini düş...