15 Ekim 2017 Pazar

.Anne olmaya karar verildiğinde bebek ve annenin sağlığı için nelere dikkat edilmeli?



Anne olmaya karar verdiğimiz andan itibaren hem fizyolojik hem de ruhsal sağlığımızın yerinde olması bebeğimizin sağlıklı doğması ve hatta ilerleyen yaşlarında sağlıklı bir hayat sürmesi açısından çok değerli ve önemli.
O yüzden anne olmaya karar verdiğimiz anda sorumluluklarımız başlıyor,

Eğer planlı bir hamilelik olacaksa annenin en az 6 ay öncesinden başlayarak  genel sağlık kontrollerinden geçmesi, bu sağlık kontrolünde ;

  • ·         ailesel bir hastalık öyküsü varsa ona göre önlem alınması veya tedavi yapılması,
  • ·         kronik bir hastalığı varsa ona göre ilaçlarının düzenlenmesi,/tedavi edilmesi  
  • ·         rutin yapılan bazı testlerinin yapılması ,
  • ·         aşılarının kontrolünün ve yapılması gereken aşılar varsa yaptırılması uygun olacaktır.


Bu kontrollerin bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından yapılması ve takip edilmesi gerekir.

Bunların yanında anne adayının fazla kilolarını atması, yağ dokusunu azaltıp kas ve kemiklerini güçlendirmesi gerekir, bunlar için de  eğer mümkünse düzenli spor yapması önemlidir
.Ayrıca vitamin ve mineralden zengin beslenme, D, B grubu vitaminler, çinko ve demir rezervlerini güçlendirmesi sağlıklı bir gebelik için dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Folik asit gibi bebeğin organların oluşumunda önemli rol oynayan maddelerin en az gebelikten3 ay önce başlanıp , gebeliğin 2-3 ayına kadar kullanması uygun olacaktır.Elbette bu tarz preparatların doktor kontrolünde alınması gerekir.Folik asitten zengin besinlerin ,örneğin;
  • Mercimek
  • Koyu yeşil yapraklı bitkiler(taze ıspanak, karalahana gibi)
  • Kuru fasulye
  • Turunçgiller
  • Tahıllı ekmek
  • Avakado,
  • Ayçekirdeği  gibi diyetinizde bulunması da folik asit almanızı sağlayacaktır.Gıdaları tüketirken,özellikle size alerji yapmamaları konusunda dikkatli olmalı, yukarıda bahsettiğimiz gıdalardan herhangi birine alerjiniz varsa kesinlikle tüketmemelisiniz.
Sevgiyle kalın:)

5 Ekim 2017 Perşembe

Doğum Çantasında Olmazsa Olmazlar



Artık doğum yaklaşıyor ve anne babayı bir telaş sardı, 
özellikle de ilk bebekse her kafadan bir ses çıkar, bebeğin doğar doğmaz neye ihtiyacı var, annenin lohusalıkta neye ihtiyacı var insan şaşırır.
Ya çok fazla alınır ya da hep eksik bir şeyler olur,
o yüzden sizin için hem bir anne hem de bir uzman olarak gerekli şeyler listesi hazırladım, umarım faydası olur,
tüm doğum yapacak anne adayları şimdiden sağlıkla bebeğinizi kucağınıza almanızı dilerim:)

Anne Adayı için;
1.Rahat emzirebilmeniz için ön taraftan açılan , terletmeyen, hareketi kısıtlamayan  pijama ya da gecelik-sabahlık (2-3 takım)
2.Annenin rahat etmesini sağlayacak, çok sıkmayan kıyafetler,
3.Emzirme sütyeni(kalın askılı ve pamuklu)-3-4 adet
4.Pamuklu külot-3-4 adet
5-Emici ped veya külot ped (Bazı hastaneler bunları verebiliyor, bu konuyu hastaneniz ile önceden konuşabilir hazırlığınızı ona gore yapabilirsiniz)
6. Göğüs kalkanı(tercih edilebilir) veya göğüs pedi(meme ucuna yapışabildiği ıslak kalıp enfeksiyon riskini arttırdığı  için tercih edilmeyebilir)
7.Çorap(mevsimine gore)
8.Altı kaymayan terlik
9.Emzirme yastığı(tercihen)
10.Size özel hijyenik malzemeleriniz(diş fırçası, saç fırçası v.b) ve makyaj malzemeleriniz
11.Kitap, dergi, sevdiğiniz müziklerin olduğu cd gibi rahatlamanızı sağlayacak şeyler

Bebek için;
1.En küçük boy çocuk bezi (1 paket)
2.Zıbın (2-3 adet)
3.Uzun kollu, bacaklı body (tulum) veya pijama (3 adet)-Mevsimine uygun seçilmiş ve pamuklu
4. Şapka -pamuklu (2 adet)
5. Patik –mevsimine uygun ve ortam sıcaklığına gore seçilmeli (2 çift)
6.Çorap –mevsimine uygun (3 çift)
7. Eldiven (2 çift)
8. Mevsime uygun yelek veya hırka (1-2 adet)
9. Bebek için mevsimine uygun örtü (1-2 adet)
10.Yumuşak küçük havlu (4-5 adet)
11. Önlük (2-3 adet)
12.Hastaneden çıkarken bebeğinizi taşıyabileceğiniz bir portbebe ve bebek bakım çantası
13.Yenidoğana uygun araç koltuğu
* Bebek kıyafetlerinin hepsi yıkanmış ve ütülenmiş olmalıdır.

*ilk ayda alt temizliği ve diğer vücut temizliği için ıslak mendil kullanımı önerilmiyor, onun yerine bu temizlikler ıslatılmış pamuk ile yapılmalı,

Sevgiyle Kalın:)

3 Ekim 2017 Salı

Benim Hikayem 1




Bir süredir ,bana çok yakın olan arkadaşlarımın bildiği ama instagramda paylaşmadığım hikayemi anlatma zamanını ancak bulabildim.
Anlatmalıyım çünkü her 8-10 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşır ve bu risk yaşla artar, sanıldığının aksine kalıtsal genetik mutasyonlar meme kanserlerinin sadece % 5-10 undan sorumludur
Bundan 3 hafta önce her yıl yaptırdığım rutin meme muayenesi zamanım gelmişti hatta geçiyordu, çalışırken bir fırsatı hemen yaratıp genel cerrahi muayenemden sonra, artık 40 yaşını doldurmuş olmam sebebiyle önce mamografi daha sonra meme ultrasonu yapılması gerektiği belirtildi ve hemen yapıldı.Sonuçlarda sol memede şüpheli bir dokuya rastlandığı ve Mr çektirmem gerektiği söylendi, hemen ertesi gün Mr çekimini yaptırmıştım bile.
Sonuçlar pek iç açıcı değildi ,dediler ki kalın iğne biyopsi yapmalıyız ama korkma sonuç kötü huylu bir kitle bile olsa çok küçük ve yolun en başında yakalamış olacağız.Elbette çok korktum kafamdan bir sürü kötü senaryo geçti ama korkunun hiç bir şeye faydası yoktu , sonucu bir an önce öğrenmeliydim.2 gün sonra iğne biyopsi yapıldı, sonuç için o dört gün bana dört sene gibi geldi.
Sonuç en nihayetinde çıktı , çıkar çıkmaz önce ben bakamadım bir hemşire arkadaşıma gösterdim, ben anlayamadım dedi, hemen sevgili doktorumu aradım sonucu gönderdim, 
30 sn sonra beni geri aradı "evet Handecim kitle malign ama hiç korkma çok şanslısın ve akıllı davranıp kontrolünü ihmal etmediğin için çok küçük yakalanmış , o yüzden tedavimiz çok başarılı olacak hiç merak etme"
Ne olursa olsun kendin hakkında böyle bir haber almak çok zor kabul edilebilir bir durum, hüngür hüngür ağladım elbette telefonu kapadıktan sonra, gerçekten bunu yaşayan ben miydim yoksa başkasının hikayesini mi izliyordum inanamadım, ama şunu biliyordum ;
ne yaşarsam yaşayayım ,kendi hayatım , sevdiklerim ve canım kızımın annesinin daha uzun yıllar yanında olmasını istediğim için elimden gelenin en iyisini yapmalı en doğru kararı en kısa sürede vermeliydim.

Görüştüğüm her iki meme uzmanı cerrah da bana ,genetik test yaptırmam gerektiğini, ama sonuç ne olursa olsun bendeki kitlenin cinsinin diğer memeye sıçrama ihtimali yüksek olduğundan, artık Türkiye'de de sıklıkla yapılan her iki meme dokusunun alınması ve yerine protez konulmasının bana en uygun tedavi yöntemi olduğunu söylediler.
Bu benim çok da düşünmeden evet dediğim bir ameliyattı, 
çünkü asıl olan sağlığıma kavuşmaktı, ve karardan yaklaşık bir hafta sonra ameliyat masasına yatmıştım bile, 
öyle güle oynaya hiç üzülmeden, aksine erken teşhis edildiği için sevinerek gittiğim bir ameliyat oldu benim için, tabii burada doktorlarıma olan sonsuz güvenin de verdiği rahatlık vardı , 
ne mutlu ki bana başarılı bir operasyon geçirdim sonunda.

Şu an operasyonun 12. Günündeyim, sıkıntılar ve ciddi ağrılar çekiyorum , ama dayanılmayacak şeyler değil bunlar benim için , yaşadığım tüm bu sürece şükrediyorum çünkü ERKEN TEŞHİS sizi hep bir adım önde tutuyor biliyorum.
Daha önümde bir kaç süreç var , bu süreçleri de ben yaşadıkça yazıp paylaşacağım ve bunları yazmamdaki en önemli sebep farkındalık yaratmak, rutin kontrollerinizi zamanında yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar vurgulamak,
Hadi şimdi tek yapmanız gereken bir randevu alıp doktora gitmek ve yaşınıza uygun tetkiklerinizi yaptırmak,


Sevgiyle kalın😊

26 Şubat 2016 Cuma

Bebeğin Beyin Gelişimini Desteklemek Mümkün Mü?




Hepimiz zeki, başarılı , ders çalış demeden ders çalışan çocuklar yetiştirmek istiyoruz , bunun için çocuklsrımızı o kurstan bu kursa, o özel dersten bu özel derse sürükleyip duruyoruz..
Okul hayatı başlamadan  okul başarısını destekleyebilir miyiz ?
Yapılan araştırmalar  ve uzmanlar bu sorunun cevabının EVET olduğunu söylüyor.
Bunun için yapmamız gerekenler aslında anne karnından itibaren başlıyor.
Elbette genetik faktor ne kadar onemli olsa da yapılan çalışmalar gösteriyor ki; sizin , bebeğiniz anne karnında iken yapacaklarınız, çevresel kosullar ve erken sağ beyin eğitimini destekliyor olmanız , bebeğinizin beyin eğitiminde büyük rol oynuyor.
Bebeğinizin beyin  eğitiminin meyvesi uzun sure sonra alınacak  zor bir çalışma gibi görünse de aslında ilkokul çağlarından itibaren bu farklılığı hatta 6. Aydan itibaren hem motor hem dil gelişimindeki hızlı ilerlemeyi mutlaka farkedeceksiniz
Peki neler yapalım?
Biz insanlar şaşırtıcı şeyler yapabilme yeteneğine sahibiz, çünkü bebekken inanılmaz bir öğrenme gücüne sahip olarak doğuyoruz.
Bir hayvan yavrusu doğduğunda kimseye ihtiyaç duymadan yürüyüp koşma, karnını doyurma becerisine sahip , fakat insan yavrusunun herşeyi yapmak için desteğe ihtiyacı var. Bu destek de çevrelerinde onu seven ve özverili insanlardan gelmeli.
Bebeklerimizi yetiştirirken şunu unutmamak gerekir, bebek uyanık olduğu her an-belki uyurken de- sürekli bir seyler öğrenir , bu sebeple onun beyin gelişimine yardımcı olmak bir iş gibi görülmemeli, bebeğinizle her an yaşayabileceğiniz mutlu anların bir parçası olmalıdır.
1.Anne Karnında Beyin Gelişimine Destek
Çevresel Tehlikeler;
Eğer çalıştığınız ya da yaşadığınız ortamda radyasyon, kimyasal maddeler , enfeksiyon hastalıkları gibi tehlikeli durumlar mevcutsa , mümkün olduğunca bunlardan uzak durmak uygun olacaktır. Temizlik maddelerinin de içinde kimyasallar olduğu unutulmamalı, mümkün olduğunca onlar da kullanılmamalıdır .Günümüzde yoğun trafik ve yol açtığı çevre kirliliği de hamileliği etkileyen faktörlerden maalesef,ne kadar mümkünse o kadar uzak durulmalı ,
Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme
Araştırmalar gösteriyor ki özellikle yüzme ve yürüme gibi düzenli yapılan egzersizler kan dolaşımın artmasına ve dolayısıyla bebeğin beyin gelişimine destek olmakta, bunun yanında dengeli beslenip aşırı kilo almamak da çok önemli.
İlaç Kullanımı
Gerekli olmadıkça ilaç kullanılmamalı, parasetamol grubu ilaçların bile tam etkisi bilinmemekte.
Alkol Kullanımı
Bebeğin beyin gelişimine zarar verebilecek olan Fetal Alkol Sendromu yapabileceğinden alkol alınmamalı veya doctor önerisine gore sınırlandırılmalı.
Sigara Kullanımı
Bebeğin büyüyen beynine giden kan akışını ciddi olçüde sınırladığından hiç kullanılmaması önerilmekte.
Kan Basıncının Dengede Tutulması
Kan basıncının yüksek olması plesentadan bebeğe yeterli kan akışının olmasını engelleyecektir, gebelik boyunca doctor kontrolü ile kan basıncı dengede tutulmaya  çalışılmalıdır
Folik Asit Kullanımı
Folik asit takviyesi, yeşil yapraklı sebzeler , bugday tohumu ve portakal suyu gibi besinler tüketmeniz bebeğin doğumsal hastalıklar , hiperaktivite gibi rahatsızlıklarla karşılaşma riskini azaltacaktır
Balık  Yağı Takviyesi
İçerdiği yağ asitleri sebebi ile beyin gelişimde önemli rol oynadığından doktorunuzun tavsiye ettiği balık yağı takviyesini kullanabilirsiniz.
Bunların yanında güneşe çıkıp D vitamini almanın ve elbette stressiz bir ortamda gebeliğinizi geçirmeye çalışmanın da bebeğinizin sağlıklı gelişmesine mutlaka desteği olacaktır.Eğer stresli bir işte çalışıyorsanız erken izin almanız uygun olabilir






Gelelim Beynin Gelişmesine


Beyin özel işlevi olan Nöron dediğimiz yapılarla doludur, bu nöronların her birinde akson , dentrit, çekirdek ve gövde mevcuttur .
Uyarı aksona geldikten sonra dentritlere  geçer,  fakat bir nöronun dentritinden diğer nörona uyarı geçmesi sinaps denen bir aralıktan geçerek olmalıdır, bu aralıkta ise hormonlardan oluşan  kimyasallar vardır, işte bu kimyasallardan biri olan seratonin yani mutluluk hormonu da denilen hormondur.
Düşünme dediğimiz şey ise uyarının nörondan nörona kesintisiz ilerlemesidir.
Yani sizin bebeğinizle etkileşiminiz  sevgi doluysa, siz ne kadar onunla vakit geçirmekten keyif alır ve hayatınızın her anınını onun da keyif alacağı bir oyuna dönüştürseniz ve ona bu sırada bir şeyler öğretirseniz,  bebeğinizin beyin gelişimine destek olur ve nöronların artmasına sebep olursunuz .
Bu  süreç  anne karnında başlayıp doğumdan itibaren devam edecektir.
Nöronlar kullanıldıkça-bebeklikten itibaren uyarıldıkça artar, kullanılmayan nöronlar ise ölür,
Yani onların sayısını arttırmak bebeğe bakan kişilerin sevgi dolu ilgisine  ve aşağıda anlattığımız davranışlara bağlıdır;

2.Duygusal Destek

Anne karnında başlayan beyin gelişimi bebek doğduğu andan itibaren duygusal olarak desteklenmeye başlanmalı,
Not: Araştırmalar fetüsün daha rahimdeyken bile dinlediğini ve öğrendiğini söylüyor.Karnındaki bebeğe yüksek sesle masal okuyan annelerin  doğurduğu bebeklerin, söz konusu masalı bilmedikleri bir masala tercih ettikleri görülmüşJ

Nasıl Mı?

Davranışlara Yanıt Verme;


*Anladığını, dinlediğini belli etme,
*Güven oluşturma,
*Bebeği tanıma
*İhtiyacın/sorunun farkına varma(ağlama?), kucağa alıp sakinleştirme,
*Bağlanma,
*Stres tepkisini düzenleme,

Dokunma /İlgi/Sevgi


Sevgi, olumlu deneyimler paylaşma, paylaşımdaki tutarlılık 

* Sevgiyle yapılan dokunma, sarılma, el tutma, kucakta taşıma... 

* Duyusal gelişim, hissetme ile ilgili alanların gelişimi 
ve bağlantısı 

* Dikkat verebilme, karşılıklı bakış, taklit 

* Duygulara karşılık, yüreklendirme 

* Ayrılıkların tahmin edilebilir olması, ayrılırken veda 
gelme, gelince karşılama 

Duyuları Uyarma/Destekleme           


Kontrollü olarak farklı objelere/canlılara dokunma, 
* Kontrollü olarak farklı şeylerin tadına ve kokusuna 
bakma, 
* Objelerin erişilebilir mesafede olması 
* Farklı objeleri takip edebilmeye, dikkat vermeye 
alıştırma 
* Yeni ilgi çekici (renk, şekil, doku açısından) objeler 
gösterme 
* Tutma, çevirme, itme gibi farklı deneyimler 
(kitap sayfası, kaşık vs. ) 

*Müzik dinleme, şarkı söyleme, taklit etme, farklı sesleri 
çıkartıp dinleme, sessizlik, alçak/yüksek ses, yankı 
 
* Bu yönlerde oyunlar oynamak 

* Deneme/yanılmaya açıklık 

 * Gerekli duyma, görme, işitme gibi kontrollerin uygun 
zamanlarda yapılması, gerekli önlemlerin alınması. 

Tüm bunların sevgi ve özveriyle yapılması gerekir,  hem duygusal hem zihinsel gelişmeleri sizin ona ne verdiğinize bağlıdır, ne kadar çok zaman ve çaba harcarsanız bebeğinizin kazanımı da o kadar büyük olacaktır,

Bırakın eviniz dağınık kalsın, misafirlerinizi ağırlamayın, bebeğinizin gelişimini desteklemek tüm bu işlerden çok daha önemli ,

Sevgiyle kalınJ




Kaynaklar;
Lowe F. and Lowe B, Brain Training for Babies, (2011),Optimist Yaınları, Istanbul
Yavuzer H.,Çocuk Psikolojisi,(2015),Remzi Kitapevi, İstanbul
Boğaziçi Üniversitesi ,Mucize Annelik Okulu Ders Notları,(2016),BÜYEM

18 Şubat 2016 Perşembe

Emzirmek Şart Mi?

     


      Emzirme üzerine milyonlarca yazi yazildi,hala yaziliyor.EMzirmenin hem psikolojik hem de fizyolojik faydalarını hepimiz biliyoruz artik, emzirmenin 2yasina kadar devam etmesi sağlık bakanlığının da önerdiği ve herkes tarafından bilinen ve uygulanan ya da uygulanmaya çalışılan bir durum.

      Peki ya emziremeyenler , dünyaya mi küsmeli?onların bebekleri daha mı az zeki olacak ya da daha az sağlıklı mi olacak, anneyle aralarindaki bag daha mi zayif olacak?
Biz annelere bir sürü öğüt veriyoruz, "şunu ye, dinlen , stres yapma , çocuğunu bol bol emzir sütun gelmese de "ya herşeye rağmen veya bir hastaliktan sebep anne emziremiyorsa o zaman ne olacak?

Bu yazi emziremeyen annelere😊
EGer bebeginizi herhangi bir sebepten emziremediyseniz Ü-ZÜL-ME-YİN!

Peki ne yapın?

  • EGer sütle ilgili problem yaşıyorsanız formül mamayi memeden veriyormuş gibi yapabilirsiniz (feeding sonda ile besleme yontemi; sondanin bir ucu annenin memesinin ucunun yanına yapistirilir, diğer ucu mama verilen kabin içine konur bebek emdikce annenin memesinden süt geliyormuş hissi uyanır ve anne ile de teması sağlanmış olur)
  • Bebeğiniz sizden ayrı bir canlı değil anne-bebek bir bütün ,bunu bilerek bebeğinizi yanınızdan hiç ayirmazsiniz (özellikle ilk 2 yıl bebekler annelerinden 24 saatten fazla ayrı kalmamalidir)
  • Bol bol kucağınıza alıp ,onunla ten sel temas sağlayıp kokunuzu duymasını sağlarsınız,
  • Onunla geçirdiğiniz her vaktin tadını çıkarıp , ona sevginizi hissettirsiniz,
  • Onunla goz teması kurarak bol bol konuşursunuz, şarkılar söylersiniz,
  • En önemlisi ona meme veremediğiniz için pişmanlık duymadığınız , yapamadiklariniza değil yaptiklariniza bakip ne kadar yeterince iyi bir anne (mükemmel değil)olduğunuzu dusundugunuzde zaten bebeğinizle aranizdaki o mucizevi baği kurmus olursunuz.               
EMZİREMEYEN anneler yeter ki bebeğinizin yanında olun , onu sevin ve yeterli ilgi ve bakımı ona verin , o zaman emziren annelerin bebekleri kadar sağlıklı
bebekleriniz olacaktir
Sevgiyle kalın:)

17 Şubat 2016 Çarşamba

Kazeoza


Cogumuzun belki ilk defa duydugu ,daha once duyanların da bulunduğu ,anne karnında son üc ayda bebeğin cildinde olusan bu beyazımsı -krem rengi yaglı doku , kötü bir görüntüye sahip de olsa işlevleri mucizevi aslında ,doğa kendini korumak için öyle mükemmel planlanmış ki, işte "verniks kazeoza"tabakası da onlardan biri.
Asıl gorevi , annenin karnında sulu ortamda bulunan bebeğin cildini korumak, ama gorevi bebek dogduktan sonra da devam ediyor.
Dünya sağlık örgütü (who) nün son verilerine göre; bebeğin cildinde kalan bu dokunun,
Antioksidan
Nemlendirici
Antimikrobiyal
Cildi koruyucu özellikleri var.
Bu sebeplerden dolayı  Who ,bebek doğduktan sonra ,bebeğin en az 6 saat mümkünse 24 saat yıkanmamasını öneriyor ki bebeğin cildi yukarıda saydımız özelliklerden yararlansın.
Anne-bebek dostu hastaneler bu konuda çok hassas,bebeği doğduktan 24 saat sonra yıkıyorlar(eğer bebek doğarken cok kanlanmamış ya da mekonyum denen ilk kakası fazla bulaşmamışsa)
O yüzden doğum yapacağınız hastaneyi seçerken bebek dostu hastaneyi seçmeniz önemli,
Tabi bu gibi önemli konuları da bilmek seçim yaparken sizlere rehber olacaktır☺️


Sevgiyle kalın💐


Yaşlanan Nüfusla Artan Alzheimer

Bu güne kadar genelde gebeler , anneler ve bebekler üzerine yazdım, fakat biraz da yaşlılık ve bu süreçlerle ilgili yazmak gerektiğini düş...