Anne sağlığı, kadın sağlığı, anne ve bebek sağlığı, bebek bakımı, çocuk gelişimi,kişisel anne-kadın deneyimleri
1 Kasım 2017 Çarşamba
22 Ekim 2017 Pazar
Gebelik Sürecinde Anne ve Bebeğin Sağlığı İçin Nelere Dikkat Edilmeli
Gebelik süreci annenin sağlığına özellikle dikkat etmesi gereken bir süreç, çünkü bu süreçte hem annenin hem bebeğin sağlığını etkileyen faktörler oldukça fazla,
özellikle bu dönemde dikkat etmemiz gerekenleri sizler için özetledim,
keyifli okumalar:)
1.Çevresel Tehlikeler;
Eğer çalıştığınız ya da yaşadığınız
ortamda radyasyon, kimyasal maddeler , enfeksiyon hastalıkları gibi tehlikeli
durumlar mevcutsa , mümkün olduğunca bunlardan uzak durmak uygun olacaktır.
Temizlik maddelerinin de içinde kimyasallar olduğu unutulmamalı, mümkün
olduğunca onlar da kullanılmamalıdır .Günümüzde yoğun trafik ve yol açtığı
çevre kirliliği de hamileliği etkileyen faktörlerden maalesef,ne kadar mümkünse
o kadar uzak durulmalı ,
2.Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme
Araştırmalar gösteriyor ki
özellikle yüzme ve yürüme gibi düzenli yapılan egzersizler kan dolaşımın
artmasına ve dolayısıyla bebeğin beyin gelişimine destek olmakta, bunun yanında
dengeli beslenip aşırı kilo almamak da çok önemli.Ayrıca gebelikte yaşanabilen
bacak krampları, varisler ve sırt ağrıları için de egzersiz , bu şikayetlerin
azalmasını sağlıyor.
Özellikle yüzme egzersizi uzmanlar
tarafından en çok önerileni, çünkü yüzme sırasında kol , bacak ve karın
bölgesindeki tüm kaslar çalışıyor,ayrıca yaralanma olasılığı yani düşme, bir
yere çarpma gibi kazalara pek rastlanmayan bir spor olması da önemli.Bir diğer
güzel tarafı , özellikle son aylarda artık ağırlığı artan annenin suda kendini
daha hafif hissetmesi ve rahatlaması , bu da annenin hem fiziksel hem de ruhsal
anlamda daha iyi hissetmesini sağlıyor.
Gebelik
egzersizlerine başlama zamanı, süresi ve dikkat edilecek noktalar;
·
Gebelikte egzersizlere 4-5. ayda
başlanmalıdır.
o Düşük riski iyice azaldıktan sonra.
o Egzersizlere başlamadan önce ve hangi
egzersizlerin yapılacağı hakkında kesinlikle uzmana danışılmalıdır.
·
Egzersizler tıbbi bir riski olmayan tüm
sağlıklı gebelere önerilir.
o Vücudu esnetir.
o Kan dolaşımını hızlandırır.
o Doğumun daha kolay yapılmasını sağlar.
o Kilo alımının daha kontrollü olmasını
sağlar.
o Anne adayının herhangi bir risk durumu
söz konusu değilse ve doktor olurunu verirse, anne önceden alışık olduğu pek
çok sporu veya işe bağlı çalışma koşullarını devam ettirebilir (koşma, yüzme ve
hatta ağırlık kaldırma gibi)
·
Egzersizler her gün yapılmalı, ilk
zamanlar her hareket 2-3 defa ve 5-10 dakikalık süreyle, sonraları günde 15-20
dakikaya kadar yapılmalıdır.
·
Egzersiz yaparken odanın iyi
havalanması, rahat elbiseler giyilmesi ve mesanenin(idrar kesesi) boş olması gereklidir.
·
Her hareket arasında tam gevşeme
sağlanmalıdır. Hareketler aşırı yorgunluk hissi yaratmamalıdır.
·
Herhangi bir ağrı anında egzersiz hemen
bırakılmalıdır.
Egzersiz
sırasında ;
·
Aşırı sıvı kaybetmemeye yani çok
terlememeye özen gösterilmeli, sonrasında bol su içilmelidir,
·
Çok sıcak ve nemli havalarda veya
ateşiniz var ise egzersiz yapmamaya özen gösterilmelidir,
·
Açık havada yapılan egzersiz sırasında
açık renk ve pamuklu giysiler seçlmeli,
·
Ve tabii hamilelik esnasında alınması
gereken ekstra kalorinin alındığından emin olumalı
Gebelikte duruş ve
hareketler konusunda bilinmesi gereken önemli kurallar:
·
Dik
Durma: Gebelik süresince dik oturmak /
yürümek ve sırta fazla yük bindirmemek sırt ağrılarının önlenmesi açısından çok
önemlidir.
·
Eşya
Tasıma: Yerden bir şey kaldırırken dizleri
büküp sırt dik tutmaya çalışılmalıdır.
o
Yüksek bir yerden eşya indirmeye
çalışılmamalıdır. Belin korunması açısından ağır kaldırılmamalıdır.
·
Günlük
İşleri Yaparken: Yere yakın çalışmaya özen
gösterilmelidir.
o
Ayakta beli bükerek öne eğilmek yerine
dizlerin üzerine oturarak ev işleri yapılmalıdır.
·
Yatarken:
Gebeliğin sonlarına doğru bir bacağı küçük yastıklarla destekleyerek
yatılmalıdır.
o
Başın altına çok fazla yastık
konulmamalıdır.
o
Son aylarda sırtüstü düz yatılmamalı,
bu şekilde yatış bebeğe giden kanı, dolayısıyla oksijeni azaltır.
o
Bunun yerine sol yan pozisyon tercih
edilmelidir.
Gebelik Döneminde Beslenme
Gebelikte fazla kilo
almamak için kesinlikle zayıflama diyeti yapılmamalıdır,Bir gebenin ortalama
günlük kalori ihtiyacı normalde alınan kalorinin sadece 300 kkal kadar
fazlasıdır , yani normal kiloda hamile kalmış bir gebe ,günde yaklaşık 1900-2500
kkal kadar alsa yeterli olacaktır.Gebelikte beslenmenizde, şeker ilaveli hazır
gıdalardan ve katı yağ kullanımından kaçınmanız kilo kontrolünüzü sağlamanıza
yardımcı olacaktır
Neler yapılabilir?
·
Öğün atlamadan sık sık ve azar azar beslenmelidir.
·
Et
ve et ürünleri, kuru baklagiller: Protein, demir, B
vitamini ve çinko yönünden zengindir.
o
Her gün 2 öğün
·
Süt
ve süt ürünleri: Kemik ve dişlerin yapısını oluşturan
kalsiyumun en iyi kayna- ğı, süt, yoğurt, peynir, kefir gibi gıdalardır.
o
Her gün 2 öğün
·
Ekmek
ve tahıllar: Temel enerji kaynağıdır.
o
Her öğünde az miktarda tüketilmelidir.
o
Tam buğday ekmeği, tahıllı ekmek ya da
köy ekmeği tercih edilmelidir.
·
Sebze
ve meyveler: A ve C vitamini gereksinimi bu gruptan
karşılanır.
o
Günde 3-4 öğün yenmesi gerekir.
o
Bu grup gıdalar bağırsak faaliyetleri
açısından da bol tüketilmelidir.
o Gebelik döneminde sindirim ve boşaltım
sistemi daha yavaş çalışmaya başlar, bu sebeple bu sistemlerin kolay
çalışmasını sağlayan sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesi çok önemlidir.
·
Kuru
meyveler ve kuru yemişler: Enerji kaynağıdır.
o
Demir ve kalsiyum açısından zengin olup
bağırsak faaliyetleri için de gereklidir.
o Bebeğin anne karnında sağlıklı bir
şekilde kilo almasına da katkıda bulunurlar.
·
Su: Günde 2,5 - 3 lt
(10 -15 bardak) su içilmelidir.
o Hem annenin hem de bebeğin
metabolizmasının çalışması için gebelik döneminde annenin günlük olarak yeterli
su tüketimi çok önemlidir.
o Anne karnında bebeğin içinde bulunduğu
amniyon sıvısının da sürekli olarak yenilenip temiz kalması açısından gebelik
döneminde günlük olarak annenin yeterli su tüketmesi çok önem taşımaktadır.
Gebelikte
özellikle:
·
Çay ve kahve gibi içecekler kansızlık
ve çarpıntı yapacağından az tüketilmelidir.
Önemli
Not:Bazı uzmanlar gebelikte kahve tüketiminin sadece 2 fincan kadar olmasında
bir sakınca görmezken, bazı uzmanlar ise gebelikte kesinlikle kahve içilmesini
önermiyor çünkü kahvede bulunan kafeinin en az nikotin ve alkol kadar zararlı
olduğunu ve bunun bebeğin kalp atışlarını hızlandırabileceği için içilmemesi
gerektiğini belirtiyorlar.Ayrıca kafein vücuttaki demiri de emdiğinden ,
annenin demir rezervlerini azaltacaktır.
Bu
konuda özellikle gebeliğinizi takip eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanınıza
danışmanız ve onun rehberliğinde hareket etmeniz önemli.
·
Demir yönünden zengin (et, balık tavuk,
yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek, karaciğer, dalak, üzüm, ceviz, pekmez,
kayısı) gıdalarla daha çok beslenilmelidir.
·
Tek besin ağırlıklı (sadece kara lahana
gibi) beslenmemelidir.
·
Anne ve bebeğinin sağlığı için yaşam
boyu iyotlu tuz kullanılmalıdır.
·
Oruç tutulması sakıncalıdır.
Çünkü anne uzun süre aç ve susuz kalırsa şeker ve
tansiyon değerlerinde ani düşüş ve yükselmeler olur. Bu da hem annenin hem de
bebeğin sağlığını olumsuz etkiler.
o Ayrıca annenin uzun süre aç ve susuz
kalması bebeğin yetersiz besin almasına ve annede var olan besin depolarını
kullanmasına sebep olur. Bu durum annenin sağlığını olumsuz yönde etkiler.
İlaç Kullanımı
Gerekli olmadıkça ilaç
kullanılmamalı, parasetamol grubu ilaçların bile tam etkisi bilinmemektedir,
eğer bir hastalığınız olursa öncelikle uzman doktorunuza başvurmalı ve ona gore
ilaç kullanmalısınız
Alkol Kullanımı
Bebeğin beyin gelişimine zarar
verebilecek olan Fetal Alkol Sendromu yapabileceğinden alkol alınmamalı veya
doktor önerisine göre sınırlandırılmalıdır
Sigara Kullanımı
Bebeğin büyüyen beynine giden kan
akışını ciddi olçüde sınırladığından hiç kullanılmaması önerilmektedir, ayrıca
nikotin annenin ve dolayısı ile bebeğin kalp atışlarını hızlandıracağından anneye ve bebeğe zarar verebilir.
Kan Basıncının Dengede Tutulması
Kan basıncının yüksek olması
plesentadan bebeğe yeterli kan akışının olmasını engelleyecektir, gebelik
boyunca doktor kontrolü ile kan basıncı dengede tutulmaya çalışılmalıdır
Balık Yağı Takviyesi
İçerdiği yağ asitleri sebebi ile
beyin gelişimde önemli rol oynadığından doktorunuzun tavsiye ettiği balık yağı
takviyesini kullanabilirsiniz.
Bunların yanında güneşe çıkıp D
vitamini almanın ve elbette stressiz bir ortamda gebeliğinizi geçirmeye
çalışmanın da bebeğinizin sağlıklı gelişmesine mutlaka desteği olacaktır.Eğer
stresli bir işte çalışıyorsanız erken izin almanız uygun olabilir.
Sevgiyle Kalın:)
18 Ekim 2017 Çarşamba
Benim Hikayem 2
Evet hikayemin bu bölümünde anlatacaklarımda ,
bu ameliyatı geçirecek olan veya meme kanseri tanısı konmuş,
ya da genetik testte riski çok yüksek çıkmış ve benim
olduğum ameliyatı olmaya karar vermiş kadınlara biraz da olsa neler
yaşayabilecekleri konusunda bilgi vermek, içlerini rahatlatmak niyetim..
Meme kanseri tanısı her 8-10 kadından birine konan bir tanı
, fakat hala etrafımda görüyorum ki kadınlar ultrason yaptırmaktan, kontrole
gitmekten imtina ediyor ve kontrolünü geciktiriyor
ya da hiç yaptırmıyor , bu hastalık her kadının başına gelebilir,
ama siz dikkatli
olup kontrolünüzü yaptırdığınız zaman gelse bile aynı benim yaşadığım gibi tedaviniz
çok kısa ve hayat kurtarıcı olur.
Bir anne olarak unutmamamız gereken, bu hayat sadece bize
ait değil artık, çocuklarımızın sağlıklı anne babalara ihtiyaçları var ve en
büyük sorumluluğumuz öncelikle kendi
sağlığımızı korumak.
o yüzden lütfen ama lütfen kontrollerinizi geciktirmeden
zamanında yaptırın diyorum.
Benim ameliyatımın ardından yaklaşık 3 hafta geçti ve
gerçekten çok zor geçti, çünkü yapılan ameliyat şu şekildeydi; sol memede olan
kitlenin sağ memeye geçme ihtimali yüksek olduğu için her iki meme dokum
alınarak yerlerine slikon madde koyuldu(Deri koruyucu mastektomi).
Bu elbette
diğer meme büyütme operasyonlarından farklıydı çünkü hiç meme dokusu kalmadığı
için kas altına yerleştirilen protezlere destek amaçlı file şeklinde maddeler
koyuldu.Ayrıca sadece derinin bu protezleri tutması, ciltte dolaşım
yetersizliği oluşturma riskini arttırdığı için de sonrasında bazı sıkıntılar
yaşanabilirdi.
İşte bu operasyon sonunda çok fazla kas ağrısı yaşadım ki
hala hafiflese de yaşıyorum, ve cilt yüzeyinde bir besleneme problemi yaşadım,
ama bunların hepsi önemli düzeyde azaldı ve bir aya kadar
hiç bir sıkıntı kalmayacak ve seneye bu
günlerde bunların hiç birini hatırlamayacağım ,iyi ki zamanında kontrolümü
yaptırıp bu kitleyi erken teşhisle bulmuş , en iyi tedaviyi yaptırmışım
diyeceğim.
Önemli olan bence
hayatta yaşadığımız her deneyimi içselleştirmeden kabul etmek, , deneyimi asla
reddetmemek,onu yaşamak, gerekli olanı yapmak ve iyileşmek, sonunda
iyileşeceğini ve bunun da geçeceğini düşünmek..
Meme Kanserinde Erken Tanı Neden Önemli?
Erken tanı , hastalığın henüz sadece memede sınırlı olduğu
dönemde teşhis edilmesidir.
Erken evre meme kanseri, tedavisi mümkün bir hastalıktır.
Erken tanı hastalıktan ölümleri azalttığı gibi, çoğu zaman
memenin korunmasını da sağlar, ayrıca koltuk altı lenf bezlerinin tümünün de
alınmasından kaçınılmış olur,
böylelikle ameliyatların getireceği yan etkiler oldukça
azalmış olur.
Muayenede Elime Kitle Gelmediği Halde Meme Kanseri Olabilir Miyim?
Evet .(Ki aynen benim de elime kitle gelmiyordu ve
rutin muayenemde ortaya çıktı)
Meme kanserinde erken tanıda asıl hedef hastalığın klinik
bulgu vermediği dönemde,henüz kitle oluşturmamışken ve hiçbir şikayete yol
açmamışken teşhis edilmesidir.Bu da
ancak kanser tarama programları ile olur.
Hangi Sıklıkla Meme Muayenesi Olmalıyım?
Kadınlar hiç bir şikayetleri olmasa da düzenli olarak meme
muayenesi olmalıdır,
ortalama risk grubundaki kadınlar 25-40 yaş arasında 1-3
yılda bir klinik muayene olmalı ve meme kanseri konusunda farkındalıklarını arttırmalıdırlar,
40 yaşından itibaren
yılda 1 kez klinik meme muayenesi ve mamografi yapılmalıdır.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri hiç bir şikayete yol açmayacağı gibi,
- memede kitle,
- ağrı,
- şekil bozukluğu,
- şişlik,
- sertlik,
- cilt çekintisi,
- meme başının içeri çekilmesi,
- kızarıklık,
- kabuklanma, pullanma,
- portakal kabuğu görüntüsü,
- meme başında kanlı akıntı,
- bir memenin anormal büyümesi veya koltuk altında kitle olabilir.
Kaynak :VKV Amerikan Hastanesi Meme Kanseri Broşürü
15 Ekim 2017 Pazar
.Anne olmaya karar verildiğinde bebek ve annenin sağlığı için nelere dikkat edilmeli?
Anne olmaya karar verdiğimiz andan itibaren hem fizyolojik hem de ruhsal sağlığımızın yerinde olması bebeğimizin sağlıklı doğması ve hatta ilerleyen yaşlarında sağlıklı bir hayat sürmesi açısından çok değerli ve önemli.
O yüzden anne olmaya karar verdiğimiz anda sorumluluklarımız başlıyor,
Eğer
planlı bir hamilelik olacaksa annenin en az 6 ay öncesinden başlayarak genel sağlık kontrollerinden geçmesi, bu
sağlık kontrolünde ;
- · ailesel bir hastalık öyküsü varsa ona göre önlem alınması veya tedavi yapılması,
- · kronik bir hastalığı varsa ona göre ilaçlarının düzenlenmesi,/tedavi edilmesi
- · rutin yapılan bazı testlerinin yapılması ,
- · aşılarının kontrolünün ve yapılması gereken aşılar varsa yaptırılması uygun olacaktır.
Bu
kontrollerin bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından yapılması ve takip
edilmesi gerekir.
Bunların
yanında anne adayının fazla kilolarını atması, yağ dokusunu azaltıp kas ve
kemiklerini güçlendirmesi gerekir, bunlar için de eğer mümkünse düzenli spor yapması
önemlidir
.Ayrıca vitamin ve mineralden zengin beslenme, D, B grubu vitaminler,
çinko ve demir rezervlerini güçlendirmesi sağlıklı bir gebelik için dikkat
edilmesi gereken hususlardandır.
Folik
asit gibi bebeğin organların oluşumunda önemli rol oynayan maddelerin en az
gebelikten3 ay önce başlanıp , gebeliğin 2-3 ayına kadar kullanması uygun
olacaktır.Elbette bu tarz preparatların doktor kontrolünde alınması gerekir.Folik
asitten zengin besinlerin ,örneğin;
- Mercimek
- Koyu yeşil yapraklı bitkiler(taze ıspanak, karalahana gibi)
- Kuru fasulye
- Turunçgiller
- Tahıllı ekmek
- Avakado,
- Ayçekirdeği gibi diyetinizde bulunması da folik asit almanızı sağlayacaktır.Gıdaları tüketirken,özellikle size alerji yapmamaları konusunda dikkatli olmalı, yukarıda bahsettiğimiz gıdalardan herhangi birine alerjiniz varsa kesinlikle tüketmemelisiniz.
5 Ekim 2017 Perşembe
Doğum Çantasında Olmazsa Olmazlar
Artık doğum yaklaşıyor ve anne babayı bir telaş sardı,
özellikle de ilk bebekse her kafadan bir ses çıkar, bebeğin doğar doğmaz neye ihtiyacı var, annenin lohusalıkta neye ihtiyacı var insan şaşırır.
Ya çok fazla alınır ya da hep eksik bir şeyler olur,
o yüzden sizin için hem bir anne hem de bir uzman olarak gerekli şeyler listesi hazırladım, umarım faydası olur,
tüm doğum yapacak anne adayları şimdiden sağlıkla bebeğinizi kucağınıza almanızı dilerim:)
Anne Adayı için;
1.Rahat emzirebilmeniz için ön taraftan
açılan , terletmeyen, hareketi kısıtlamayan
pijama ya da gecelik-sabahlık (2-3 takım)
2.Annenin rahat etmesini sağlayacak, çok sıkmayan
kıyafetler,
3.Emzirme sütyeni(kalın askılı ve
pamuklu)-3-4 adet
4.Pamuklu külot-3-4 adet
5-Emici ped veya külot ped (Bazı hastaneler
bunları verebiliyor, bu konuyu hastaneniz ile önceden konuşabilir hazırlığınızı
ona gore yapabilirsiniz)
6. Göğüs kalkanı(tercih edilebilir) veya
göğüs pedi(meme ucuna yapışabildiği ıslak kalıp enfeksiyon riskini arttırdığı için tercih edilmeyebilir)
7.Çorap(mevsimine gore)
8.Altı kaymayan terlik
9.Emzirme yastığı(tercihen)
10.Size özel hijyenik malzemeleriniz(diş
fırçası, saç fırçası v.b) ve makyaj malzemeleriniz
11.Kitap, dergi, sevdiğiniz müziklerin olduğu
cd gibi rahatlamanızı sağlayacak şeyler
Bebek için;
1.En
küçük boy çocuk bezi (1 paket)
2.Zıbın
(2-3 adet)
3.Uzun
kollu, bacaklı body (tulum) veya pijama (3 adet)-Mevsimine uygun seçilmiş ve
pamuklu
4. Şapka
-pamuklu (2 adet)
5.
Patik –mevsimine uygun ve ortam sıcaklığına gore seçilmeli (2 çift)
6.Çorap
–mevsimine uygun (3 çift)
7.
Eldiven (2 çift)
8.
Mevsime uygun yelek veya hırka (1-2 adet)
9.
Bebek için mevsimine uygun örtü (1-2 adet)
10.Yumuşak
küçük havlu (4-5 adet)
11.
Önlük (2-3 adet)
12.Hastaneden
çıkarken bebeğinizi taşıyabileceğiniz bir portbebe ve bebek bakım çantası
13.Yenidoğana
uygun araç koltuğu
* Bebek
kıyafetlerinin hepsi yıkanmış ve ütülenmiş olmalıdır.
*ilk
ayda alt temizliği ve diğer vücut temizliği için ıslak mendil kullanımı
önerilmiyor, onun yerine bu temizlikler ıslatılmış pamuk ile yapılmalı,
Sevgiyle Kalın:)
3 Ekim 2017 Salı
Benim Hikayem 1
Bir süredir ,bana çok yakın olan arkadaşlarımın bildiği ama instagramda paylaşmadığım hikayemi anlatma zamanını ancak bulabildim.
Anlatmalıyım çünkü her 8-10 kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşır ve bu risk yaşla artar, sanıldığının aksine kalıtsal genetik mutasyonlar meme kanserlerinin sadece % 5-10 undan sorumludur
Bundan 3 hafta önce her yıl yaptırdığım rutin meme muayenesi zamanım gelmişti hatta geçiyordu, çalışırken bir fırsatı hemen yaratıp genel cerrahi muayenemden sonra, artık 40 yaşını doldurmuş olmam sebebiyle önce mamografi daha sonra meme ultrasonu yapılması gerektiği belirtildi ve hemen yapıldı.Sonuçlarda sol memede şüpheli bir dokuya rastlandığı ve Mr çektirmem gerektiği söylendi, hemen ertesi gün Mr çekimini yaptırmıştım bile.
Sonuçlar pek iç açıcı değildi ,dediler ki kalın iğne biyopsi yapmalıyız ama korkma sonuç kötü huylu bir kitle bile olsa çok küçük ve yolun en başında yakalamış olacağız.Elbette çok korktum kafamdan bir sürü kötü senaryo geçti ama korkunun hiç bir şeye faydası yoktu , sonucu bir an önce öğrenmeliydim.2 gün sonra iğne biyopsi yapıldı, sonuç için o dört gün bana dört sene gibi geldi.
Sonuçlar pek iç açıcı değildi ,dediler ki kalın iğne biyopsi yapmalıyız ama korkma sonuç kötü huylu bir kitle bile olsa çok küçük ve yolun en başında yakalamış olacağız.Elbette çok korktum kafamdan bir sürü kötü senaryo geçti ama korkunun hiç bir şeye faydası yoktu , sonucu bir an önce öğrenmeliydim.2 gün sonra iğne biyopsi yapıldı, sonuç için o dört gün bana dört sene gibi geldi.
Sonuç en nihayetinde çıktı , çıkar çıkmaz önce ben bakamadım bir hemşire arkadaşıma gösterdim, ben anlayamadım dedi, hemen sevgili doktorumu aradım sonucu gönderdim,
30 sn sonra beni geri aradı "evet Handecim kitle malign ama hiç korkma çok şanslısın ve akıllı davranıp kontrolünü ihmal etmediğin için çok küçük yakalanmış , o yüzden tedavimiz çok başarılı olacak hiç merak etme"
30 sn sonra beni geri aradı "evet Handecim kitle malign ama hiç korkma çok şanslısın ve akıllı davranıp kontrolünü ihmal etmediğin için çok küçük yakalanmış , o yüzden tedavimiz çok başarılı olacak hiç merak etme"
Ne olursa olsun kendin hakkında böyle bir haber almak çok zor kabul edilebilir bir durum, hüngür hüngür ağladım elbette telefonu kapadıktan sonra, gerçekten bunu yaşayan ben miydim yoksa başkasının hikayesini mi izliyordum inanamadım, ama şunu biliyordum ;
ne yaşarsam yaşayayım ,kendi hayatım , sevdiklerim ve canım kızımın annesinin daha uzun yıllar yanında olmasını istediğim için elimden gelenin en iyisini yapmalı en doğru kararı en kısa sürede vermeliydim.
Görüştüğüm her iki meme uzmanı cerrah da bana ,genetik test yaptırmam gerektiğini, ama sonuç ne olursa olsun bendeki kitlenin cinsinin diğer memeye sıçrama ihtimali yüksek olduğundan, artık Türkiye'de de sıklıkla yapılan her iki meme dokusunun alınması ve yerine protez konulmasının bana en uygun tedavi yöntemi olduğunu söylediler.
Görüştüğüm her iki meme uzmanı cerrah da bana ,genetik test yaptırmam gerektiğini, ama sonuç ne olursa olsun bendeki kitlenin cinsinin diğer memeye sıçrama ihtimali yüksek olduğundan, artık Türkiye'de de sıklıkla yapılan her iki meme dokusunun alınması ve yerine protez konulmasının bana en uygun tedavi yöntemi olduğunu söylediler.
Bu benim çok da düşünmeden evet dediğim bir ameliyattı,
çünkü asıl olan sağlığıma kavuşmaktı, ve karardan yaklaşık bir hafta sonra ameliyat masasına yatmıştım bile,
öyle güle oynaya hiç üzülmeden, aksine erken teşhis edildiği için sevinerek gittiğim bir ameliyat oldu benim için, tabii burada doktorlarıma olan sonsuz güvenin de verdiği rahatlık vardı ,
ne mutlu ki bana başarılı bir operasyon geçirdim sonunda.
çünkü asıl olan sağlığıma kavuşmaktı, ve karardan yaklaşık bir hafta sonra ameliyat masasına yatmıştım bile,
öyle güle oynaya hiç üzülmeden, aksine erken teşhis edildiği için sevinerek gittiğim bir ameliyat oldu benim için, tabii burada doktorlarıma olan sonsuz güvenin de verdiği rahatlık vardı ,
ne mutlu ki bana başarılı bir operasyon geçirdim sonunda.
Şu an operasyonun 12. Günündeyim, sıkıntılar ve ciddi ağrılar çekiyorum , ama dayanılmayacak şeyler değil bunlar benim için , yaşadığım tüm bu sürece şükrediyorum çünkü ERKEN TEŞHİS sizi hep bir adım önde tutuyor biliyorum.
Daha önümde bir kaç süreç var , bu süreçleri de ben yaşadıkça yazıp paylaşacağım ve bunları yazmamdaki en önemli sebep farkındalık yaratmak, rutin kontrollerinizi zamanında yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar vurgulamak,
Hadi şimdi tek yapmanız gereken bir randevu alıp doktora gitmek ve yaşınıza uygun tetkiklerinizi yaptırmak,
Sevgiyle kalın😊
26 Şubat 2016 Cuma
Bebeğin Beyin Gelişimini Desteklemek Mümkün Mü?
Hepimiz zeki, başarılı , ders çalış demeden
ders çalışan çocuklar yetiştirmek istiyoruz , bunun için çocuklsrımızı o
kurstan bu kursa, o özel dersten bu özel derse sürükleyip duruyoruz..
Okul hayatı başlamadan okul başarısını destekleyebilir miyiz ?
Yapılan araştırmalar ve uzmanlar bu sorunun cevabının EVET olduğunu söylüyor.
Bunun için yapmamız gerekenler aslında anne
karnından itibaren başlıyor.
Elbette genetik faktor ne kadar onemli olsa
da yapılan çalışmalar gösteriyor ki; sizin , bebeğiniz anne karnında iken
yapacaklarınız, çevresel kosullar ve erken sağ beyin eğitimini destekliyor
olmanız , bebeğinizin beyin eğitiminde büyük rol oynuyor.
Bebeğinizin beyin eğitiminin meyvesi uzun sure sonra alınacak zor bir çalışma gibi görünse de aslında
ilkokul çağlarından itibaren bu farklılığı hatta 6. Aydan itibaren hem motor
hem dil gelişimindeki hızlı ilerlemeyi mutlaka farkedeceksiniz
Peki neler yapalım?
Biz insanlar şaşırtıcı şeyler yapabilme
yeteneğine sahibiz, çünkü bebekken inanılmaz bir öğrenme gücüne sahip olarak
doğuyoruz.
Bir hayvan yavrusu doğduğunda kimseye
ihtiyaç duymadan yürüyüp koşma, karnını doyurma becerisine sahip , fakat insan
yavrusunun herşeyi yapmak için desteğe ihtiyacı var. Bu destek de çevrelerinde
onu seven ve özverili insanlardan gelmeli.
Bebeklerimizi yetiştirirken şunu unutmamak
gerekir, bebek uyanık olduğu her an-belki uyurken de- sürekli bir seyler
öğrenir , bu sebeple onun beyin gelişimine yardımcı olmak bir iş gibi
görülmemeli, bebeğinizle her an yaşayabileceğiniz mutlu anların bir parçası
olmalıdır.
1.Anne Karnında Beyin Gelişimine Destek
Çevresel Tehlikeler;
Eğer çalıştığınız ya da yaşadığınız ortamda
radyasyon, kimyasal maddeler , enfeksiyon hastalıkları gibi tehlikeli durumlar
mevcutsa , mümkün olduğunca bunlardan uzak durmak uygun olacaktır. Temizlik
maddelerinin de içinde kimyasallar olduğu unutulmamalı, mümkün olduğunca onlar
da kullanılmamalıdır .Günümüzde yoğun trafik ve yol açtığı çevre kirliliği de
hamileliği etkileyen faktörlerden maalesef,ne kadar mümkünse o kadar uzak
durulmalı ,
Egzersiz ve
Sağlıklı Beslenme
Araştırmalar gösteriyor ki özellikle yüzme
ve yürüme gibi düzenli yapılan egzersizler kan dolaşımın artmasına ve
dolayısıyla bebeğin beyin gelişimine destek olmakta, bunun yanında dengeli beslenip
aşırı kilo almamak da çok önemli.
İlaç Kullanımı
Gerekli olmadıkça ilaç kullanılmamalı,
parasetamol grubu ilaçların bile tam etkisi bilinmemekte.
Alkol Kullanımı
Bebeğin beyin gelişimine zarar verebilecek
olan Fetal Alkol Sendromu yapabileceğinden alkol alınmamalı veya doctor
önerisine gore sınırlandırılmalı.
Sigara Kullanımı
Bebeğin büyüyen beynine giden kan akışını
ciddi olçüde sınırladığından hiç kullanılmaması önerilmekte.
Kan Basıncının Dengede Tutulması
Kan basıncının yüksek olması plesentadan
bebeğe yeterli kan akışının olmasını engelleyecektir, gebelik boyunca doctor
kontrolü ile kan basıncı dengede tutulmaya çalışılmalıdır
Folik Asit Kullanımı
Folik asit takviyesi, yeşil yapraklı
sebzeler , bugday tohumu ve portakal suyu gibi besinler tüketmeniz bebeğin
doğumsal hastalıklar , hiperaktivite gibi rahatsızlıklarla karşılaşma riskini
azaltacaktır
Balık
Yağı Takviyesi
İçerdiği yağ asitleri sebebi ile beyin
gelişimde önemli rol oynadığından doktorunuzun tavsiye ettiği balık yağı
takviyesini kullanabilirsiniz.
Bunların yanında güneşe çıkıp D vitamini
almanın ve elbette stressiz bir ortamda gebeliğinizi geçirmeye çalışmanın da
bebeğinizin sağlıklı gelişmesine mutlaka desteği olacaktır.Eğer stresli bir
işte çalışıyorsanız erken izin almanız uygun olabilir
Gelelim Beynin Gelişmesine
Beyin özel işlevi olan Nöron dediğimiz
yapılarla doludur, bu nöronların her birinde akson , dentrit, çekirdek ve gövde
mevcuttur .
Uyarı aksona geldikten sonra
dentritlere geçer, fakat bir nöronun dentritinden diğer
nörona uyarı geçmesi sinaps denen bir aralıktan geçerek olmalıdır, bu aralıkta
ise hormonlardan oluşan kimyasallar
vardır, işte bu kimyasallardan biri olan seratonin yani mutluluk hormonu da
denilen hormondur.
Düşünme dediğimiz şey ise uyarının nörondan
nörona kesintisiz ilerlemesidir.
Yani sizin bebeğinizle etkileşiminiz sevgi doluysa, siz ne kadar onunla
vakit geçirmekten keyif alır ve hayatınızın her anınını onun da keyif alacağı
bir oyuna dönüştürseniz ve ona bu sırada bir şeyler öğretirseniz, bebeğinizin beyin gelişimine destek olur
ve nöronların artmasına sebep olursunuz .
Bu
süreç anne karnında
başlayıp doğumdan itibaren devam edecektir.
Nöronlar kullanıldıkça-bebeklikten itibaren
uyarıldıkça artar, kullanılmayan nöronlar ise ölür,
Yani onların sayısını arttırmak bebeğe
bakan kişilerin sevgi dolu ilgisine
ve aşağıda anlattığımız davranışlara bağlıdır;
2.Duygusal Destek
Anne karnında başlayan beyin gelişimi bebek
doğduğu andan itibaren duygusal olarak desteklenmeye başlanmalı,
Not: Araştırmalar fetüsün daha rahimdeyken
bile dinlediğini ve öğrendiğini söylüyor.Karnındaki bebeğe yüksek sesle masal
okuyan annelerin doğurduğu
bebeklerin, söz konusu masalı bilmedikleri bir masala tercih ettikleri görülmüşJ
Nasıl Mı?
Davranışlara Yanıt Verme;
*Anladığını, dinlediğini belli etme,
*Güven oluşturma,
*Bebeği tanıma
*İhtiyacın/sorunun farkına varma(ağlama?),
kucağa alıp sakinleştirme,
*Bağlanma,
*Stres tepkisini düzenleme,
Dokunma /İlgi/Sevgi
Sevgi, olumlu deneyimler paylaşma, paylaşımdaki tutarlılık
*
Sevgiyle yapılan dokunma, sarılma, el tutma, kucakta taşıma...
*
Duyusal gelişim, hissetme ile ilgili alanların gelişimi
ve bağlantısı
*
Dikkat verebilme, karşılıklı bakış, taklit
*
Duygulara karşılık, yüreklendirme
*
Ayrılıkların tahmin edilebilir olması, ayrılırken veda
gelme, gelince karşılama
Duyuları Uyarma/Destekleme
Kontrollü olarak farklı objelere/canlılara dokunma,
* Kontrollü olarak farklı şeylerin tadına ve kokusuna
bakma,
* Objelerin erişilebilir mesafede olması
* Farklı objeleri takip edebilmeye, dikkat vermeye
alıştırma
* Yeni ilgi çekici (renk, şekil, doku açısından) objeler
gösterme
* Tutma, çevirme, itme gibi farklı deneyimler
(kitap sayfası, kaşık vs. )
*Müzik dinleme, şarkı söyleme, taklit etme, farklı sesleri
çıkartıp dinleme, sessizlik, alçak/yüksek ses, yankı
* Bu yönlerde oyunlar oynamak
* Deneme/yanılmaya açıklık
* Gerekli duyma, görme, işitme gibi kontrollerin uygun
zamanlarda yapılması, gerekli önlemlerin alınması.
Tüm bunların sevgi
ve özveriyle yapılması gerekir,
hem duygusal hem zihinsel gelişmeleri sizin ona ne verdiğinize bağlıdır,
ne kadar çok zaman ve çaba harcarsanız bebeğinizin kazanımı da o kadar büyük
olacaktır,
Bırakın eviniz
dağınık kalsın, misafirlerinizi ağırlamayın, bebeğinizin gelişimini desteklemek
tüm bu işlerden çok daha önemli ,
Sevgiyle kalınJ
Kaynaklar;
Lowe F. and Lowe
B, Brain Training for Babies, (2011),Optimist Yaınları, Istanbul
Yavuzer H.,Çocuk
Psikolojisi,(2015),Remzi Kitapevi, İstanbul
Boğaziçi
Üniversitesi ,Mucize Annelik Okulu Ders Notları,(2016),BÜYEM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yaşlanan Nüfusla Artan Alzheimer
Bu güne kadar genelde gebeler , anneler ve bebekler üzerine yazdım, fakat biraz da yaşlılık ve bu süreçlerle ilgili yazmak gerektiğini düş...

-
Energetix ile tanışmam Bundan yaklaşık 5 ay önce kemoterapi nin ikinci dozundan önce sevgili arkadaşım Elif elinde bir bileklikle ban...
-
Yine hastane yolu gözüktü bana, çünkü onkotype( http://www.oncotypeiq.com/en-US ) denen testin sonuçları geldi Amerika'd...